"Ya Rabbi TÜRKİYE'mizde adaleti ve merhameti hâkim kıl.
gökyüzünden rahmetini, yeryüzünden bereketini esirgeme..."


KUL HAKKI

Burada bir bardak görüyosunuz.Bu bardağın üst kısmı boş.Alt kısmı ise dolu.Eksi kısımlar bizim KUL HAKLARIMIZ yani borçlarımız,yani EKSİğimiz.Bu borçlar;para olabilir,gönül kırma olabilir,hakka tecavüz olabilir. Olabilir, olabilir, olabilir...

Bazı din adamları KUL HAKKI üzerinde önemle durmaktadırlar.Biz de önemle duracağız.

ALT TARAFI ise HÜSN-Ü ZANlarımızdır.Yani bizim ARTIlarımızdır

Şöyleki;

Sevgili Peygamberimiz (S. A. V)Hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur;

" Kim ki yetimin hakkını yer ise ahirette o kişi iflas eder. "

Bir diğer hadis- şerifte de kul hakkı yemenin vebali için şu şekilde bahsedilmiştir;

" Kim birinin hakkını yediyse ahirette zor duruma düşmemek için o kişinin gönlünü alın, helalleşin. Borcu olan bir kişi cennete giremez. " Demiştir.Bu kesin bu borç ÖDENECEK.

Bu bardağın BOŞ TARAFI idi.Bardağın birde DOLU TARAFI var.

Başka hadis-i Şeriflerde ise Sevgili Peygamberimiz (S.AV.) şöyle buyurmuşlar.

(Allah’ın rahmetinden ümit kestirip [dinden] nefret ettirenlere Allah lanet etsin! Kolaylaştırın, güçleştirmeyin!) [Nesai]

(Allah’ı kullarına sevdirin ki, Allah da sizi sevsin!) [Taberani]

(İnsanlara Rablerinden bahsederken, korku ve sıkıntı veren şeylerden söz etmeyin!) [Beyheki]

(Hak teâlâ buyurdu ki, kulumun, günahı göklere kadar yükselse, benden ümit kesmeyip, af dilerse affederim.) [Tirmizi]

(Bir kimse, yakînen Allah’ın Rab, benim de Peygamber olduğuma inansa, Cehennem ona haram olur.) [Hakim]

(Allahü teâlâ, günahını affından büyük görene şiddetli gazap eder.) [Deylemi]

(Kâfir, Allahü teâlânın rahmetinin çokluğunu bilse, Cennetten ümit kesmezdi.) [Müslim]

(İyilik ve ibadet edene büyük ecir verileceğini müjdeleyin, nefret ettirmeyin!) [Şir’a]

(Ömründe bir defa Allah’ı anan veya Ondan korkan Cehennemden çıkar.) [Tirmizi]

(Allahü teâlâ buyurdu ki, "Ey kulum, af dilediğin müddetçe, günahlarının çokluğuna bakmadan affederim. Günahların bulutlara kadar yükselse de yine affederim. Yer dolusu günahla gelsen, yer dolusu mağfiretle karşılarım. Yeter ki iman ile gel!") [Tirmizi]

Allahü teâlâya hüsn-i zan;

Müslüman ömrünün sonlarına doğru, öleceği zaman Allahü teâlâya daha çok hüsn-i zan etmelidir! Yani (Ben her ne kadar günahkâr isem de, Allahü teâlâ beni affeder) diye ümit etmelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Ölürken mutlaka Allahü teâlâya hüsn-i zan etmelisiniz.) [Müslim]

(Allahü teâlâ, "Ben kulumun zannı üzereyim. Beni nasıl zannederse öyle bulur" buyurdu.

[İbni Hibban] (Yani "Allah, beni affeder" diye ümit ediyorsa onu affeder. Allah’tan ümidini keserek, "Ben mutlaka Cehennemliğim" diyorsa Cehenneme gider.)

Ölüm döşeğindeki biri, Peygamber efendimize (Cehenneme gitmekten korkuyorum; fakat Allah’ın rahmetinden de ümidimi kesmiyorum) dedi. Resul-i ekrem, (Müminin kalbinde korku ile ümit varsa, Allahü teâlâ da ona umduğunu verir, korktuğundan da emin eder) buyurdu. (Tirmizi)

Burda şu Hadis-i Şerifler çok çok önemli.

(Allah’ın rahmetinden ümit kestirip [dinden] nefret ettirenlere Allah lanet etsin! Kolaylaştırın, güçleştirmeyin!) [Nesai]

(İnsanlara Rablerinden bahsederken, korku ve sıkıntı veren şeylerden söz etmeyin!) [Beyheki]

(Allah’ı kullarına sevdirin ki, Allah da sizi sevsin!) [Taberani]

Bu Hadis-i Şeriflerden yola çıkarak şöyle bir olay anlatalım;

Varsayalım sizin bu günkü para ile 50.000.000 (YAZI İLE ELLİ MİLYON) Tl.borcunuz var.Hiç ödeyecek durumda da değilsiniz.Günümüzün zenginlerinden ARÇELİĞİN sahibi Ali KOÇ size dese ki;

"Kardeşim senin bütün borçlarını ödüyorum,üstüne üstlük 50.000.000 (YAZI İLE ELLİ MİLYON) Tl.harçlık veriyorum"

Dese "ALMAM" mı diyeceksiniz.

Cenab-ı Rabbil Alemin'de KUL HAKKI borcunuzdan dolayı "Ey kulum belli ki KUL HAKKI borcun çok amma bunu ödeyecek amelinde yok.Ben senin yerine alacaklılarına borcunu ödeyeyim,üstüne üstlük sana bol miktarda SEVAP vereyim,ben cömertlerin en cömerti değil miyim?"

Der ise "YOK ALMAM KALSIN"mı diyeceksiniz.

Ya da şöyle bir olay anlatalım;

Siz çok zengin bir insansınız,malvarlığınız milyarlarla ifade ediliyor.Bir gün oğlunuz çıkagelse

"Babacığım bana biraz para versen de ben de kendim bir iş kursam,bu işle meşgul olsam,senin gibi iş hayatına atılsam" Dese, sizde sevinip oğlum da benim gibi iş adamı olacak deyip parayı verseniz,daha sonra oğlan parayı alınca har vurup harman savursa parayı yese içse parayı bitirse ve size gelip;

"Babacığım bana para vermiştiniz ben bu parayı galiba yeterince değerlendiremedim,batırdım.Bana tekrar biraz daha para verir misin? Dese

"Olmaz" mı diyeceksiniz.Elbette tekrar verirsiniz.Evladınızı KAPI ÖNÜNE koyamazsınız ya.

Cenab-ı Rabbil Alemin'de böyledir.Siz KUL İKEN evladınıza MERHAMET edip tekrar tekrar para verirsiniz de Allah kullarına MERHAMET etmez mi sanırsınız.Allah YA ERHAMERRAHİMİN!dir.Yani merhametlilerin en merhametlisidir.

(Allahü teâlâ, "Ben kulumun zannı üzereyim. Beni nasıl zannederse öyle bulur" buyurdu.) [Buhârî, Müslim, İ. Ahmed]

Vefat etmiş bir zatı, rüyada görüp hâlini sorarlar. O da, (Allahü teâlâ, (Ey kötü ihtiyar, şunları niçin yaptın?) diye beni azarlayınca, çok korktum. Ben de, “Ya Rabbî, hadis-i kudsîde okuduğuma göre bana böyle muamele edilmeyeceğini sanıyordum” dedim. (Nasıl muamele edileceğini sanıyordun?) buyurdu. Ben de, (Müslüman olarak saçı sakalı ağaran kuluma azap etmekten hayâ ederim) mealindeki hadis-i kudsîyi okuduğumu söyledim. Allahü teâlâ, (Evet, o hadis-i kudsî doğrudur. Ben de seni mağfiret ettim) buyurdu. (Kıyamet ve Âhiret)

Bizde HÜSN-Ü ZAN besleriz.Bardağın DOLU tarafında olmayı umarız. Çünkü ARTIlarımız daha çok ve Allah merhametlilerin en merhametlisidir.

Ayrıca ZÜMER ﴾53﴿ De derki;

De ki (Allah şöyle buyuruyor): "Ey kendi aleyhlerine olarak günahta haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah BÜTÜN günahları bağışlar; doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir."

Bu ayette ismi geçen BÜTÜN kelimesi KUL HAKLARInı içine almıyor mu?Bal gibi de ALIYOR.Öye ise "Allah KUL HAKLARI HARİÇ herşeyi affeder" İfadesi KÖKTEN yanlıştır.

De ki (Allah şöyle buyuruyor): "Ey kendi aleyhlerine olarak günahta haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah BÜTÜN günahları bağışlar; doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir."