Gül bağının gülşeninde
Bir gül eksik görmedin mi?
O gülümün gülşeninde
Gülcileyin gülmedin mi?
O gül yoksa sende yoksun
Sen bunu hiç bilmedin mi?
Yoksa daha o gül ömrün
O gül için vermedin mi?
Yanında bir gül olmadan
Medine'ye gidilir mi?
Öğren sen gülün solmadan
O gül kimdir bilinir mi?
Peygamberin huzurunda (s.a.v.)
Gülsüz olmaz duymadın mı?
Önüne koyup o gülü
Seve seve doymadın mı?
Hatırlatmak isteriz ki
Adaletle davrandın mı?
Akrabayla hiç olmaz ki
Hiç bir ibret almadın mı?
Bunları anlat Ahmed'im
Yine gönül vermedi mi?
Yakasında iki elim
Sana gönül vermedi mi?
O olmadan gülşen kokmaz
Kanat çırpıp bülbül ötmez.
Gücü yetip Hû diyemez
Hiç bir canlı yürüyemez.
***
Ahmet Kuloğlu
Ah seni ben çok özledim.
Çok özledim hep özledim.
Hep özledim çok özledim.
Ah seni ben çok özledim.
Bakışını,gülüşünü,
O cilveli duruşunu,
O gözlerin süzüşünü
Ah seni ben çok özledim.
Yıllar yılı sana taptım
Aşkın ile her an yandım
Bir gün gitmez kalır sandım
Ah seni ben çok özledim.
Seni sevmek yüce duygu
Sen var iken yokki kaygı
İçimde var derin yangı
Ah seni ben çok özledim.
Kalbimde var derin yara
O sevgili gelip sara
Kalbimde var derin yara
O yar gelip kendi sara
Aşkın daim orda dura
Ah seni ben çok özledim.
Aşık oldum sana ezel
Senin rüyân bile güzel
Bana mabud-u lem yezel
Ah seni ben çok özledim.
Tek emelim seni sevmek
Zâr edip hem senle gülmek
Sende olmak,sende ölmek
Ah seni ben çok özledim.
Ah bu gönlüm seni arar
Gece gündüz seni anar
Kul Ahmed’in seni arar
Gece gündüz seni anar
Hasretinle köz köz yanar
Ah seni ben çok özledim.
Ahmet Kuloğlu
Tapmak=Çok derin bir duygu
ile sevmek.
Mabud-u lem yezel= Varlığı
hiçbir zaman son bulmayan
ve sevgiye en layık tek ilâh
Sende olmak=Seninle olgun-
laşmak.
Sende ölmek=Sende yok
olmak.
***
Ahmet Kuloğlu
KAHRAMAN ORDUMUZA
Peygamber ocağı derler adına
Kahraman derler hep kahraman sana
Niceleri var bak diz çöktü sana
Allah’ın izniyle sen hep yenersin.
Sen yiğit,sen yüce,sen muzaffersin
Eşin-benzerin yok cihanda teksin
Düşmanın ne gücü varsa göndersin
Allah’ın izniyle sen hep yenersin.
Hava,kara,denizde hep ne varsa
Cümle küffar bir araya toplansa
Bütün gücüyle top yekûn saldırsa
Allah’ın izniyle sen hep yenersin.
Düşman üç-beş çeşit değil sürüyle
Olsada vız gelir ezer gürzüyle
Peygamber bahseder senden övgüyle(S.A.V.)
Allah’ın izniyle sen hep yenersin.
Fırat’ta sen "Kalkan" oldun korudun
"Zeytindalı" ile huzur getirdin
Münbiç’de de düşmanı yok edersin
Allah’ın izniyle sen hep yenersin.
Düşmanlar daima senden kaçarlar
Karşına çıkmaya hepten korkarlar
Ne kalleşlik varsa onlar yaparlar
Allah’ın izniyle sen hep yenersin
Kuloğlu Ahmed’im yaz sen bunları
Daha düşmanın bu iyi günleri
Hezimet onların kadim sonları
Allah’ın izniyle sen hep yenersin.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Biz bu köyün bahçesinde
Her milletin lehçesinde
Mehmet Baba bahçesinde
Ümmet için öteriz yar
Yetişmez ki her bir kelâm
Bilmem hangisini diyem
Derdim çok diyene selâm
Her derdine yeteriz yar.
Derdim çok diyene selâm
HIZIR GİBİ yeteriz yar
Yok mu diyen bana yardım?
Çağıranda benim adım.
Hemen yetişir imdadım
Anda orda biteriz yar.
Çağırdın da gelmedik mi?
Sana yardım etmedik mi?
Her bir işin görmedik mi?
Çağıranda geliriz yar
İş bu derdin bitmez ise
O zaman sen CAN’dan iste
Bu seferde candan iste
Yine de biz yeteriz yar.
Hamdulillah derdim bitti
Gönlümdeki hüzün gitti.
Bize her dem yardım etti
O’na selâm ederiz yar.
Mehmet Baba uçtu gitti
Emaneti bize düştü
Tamamladık şükür rüştü
Ellerinden öperiz yar
Mehmet Baba der bunları
Kul Ahmed’im yaz şunları
Sevinsin diye kulları
Daim yardım ederiz yar.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Gönlümüzde sevdası var
Daim içimizi yakar
Burnumuzda her dem tüter
Mehmet Baba ey nazlı yar.
Seni seven her kim varsa
Günahları onu sarsa
Başı değer belki arşa
Genişler hem kabri darsa.
Seni sevmek yüce sultan
Bize kısmet oldu Hak’tan
Seni seven her bir insan
Her dem mutlu olur inan.
Gelen sever giden sever
Olurlar hemen derbeder
Ne hüzün kalır ne keder
Bunları hepten terkeder.
Ahmet kulun seni sever
Seni seveni de sever
Seni sevmek her şey değer
Bize herşey sensin meğer.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Allah vardır ve birdir hem de Subhan
Ezelden ebede Rahim ve Rahman
"Zikirle mutmain olur" der Kur’an
Beni zikredin der yüce yaradan
"Ashabım n’aparsınız?" der peygamber (S.A.V)
"Ey Resul (S.A.V.) illallah deriz beraber"
Onlar demiş biz de deriz beraber
Öyle bir deriz ki derler derbeder
Doladık tevhidi biz dilimize
Her dem şiar ettik yar kendimize
Biz tevhide aşık tevhid de bize
Bu canlar çıkarlar tevhidle düze
Ne zaman nerede söylersen söyle
Oturup etrafa bakarken söyle
Sırtüstü uzanıp yatarken söyle
Sen nasıl istersen illâ ki söyle.
Kul Ahmed’im güzel söylersin amma
Sen de söyle durma zikret daima
Hem sabaha ersen hem de akşama
Kış,bahar,yaz,güzde zikret daima
* * *
Ahmet Kuloğlu
Ali ile Ömer benim kardeşim
Harun ila Yahya benim sırdaşım
Bağlum’dadır bak benim mezartaşım
Mehmet Baba cennette arkadaşım.
Varmı bunun üstüne laf söyleyen?
Bu bir yalan böyle bir şey yok diyen!
Bu bir imza.Görsün işte görmeyen
Hem kalmasın artık bilen bilmeyen.
Sözler benim kalem benim kime ne?
Yazan eller Ahmed’inse size ne?
Varın yazın siz de bunun üstüne
Mürekkebi Mehmet Baba verirse.
Kul Ahmet demezler mi ya namıma?
Ezelden yazılmış benim alnıma
Yaraşmaz ki eza vermek şanıma
Ancak ölür kasdedenler canıma.
Müridin bir isteği olsa Can’dan
Hemen olur vakit geçmez aradan
Hazinesin sana açmış yaradan
Kim ne söyler kim ne anlar buradan.
Bunların hepsi hak ve hakikattir
Anlayana bilene meziyettir
İnanmayana ise eziyettir
Onun sonu herkese bir ibrettir.
Ben söylerim Kul Ahmet alır yazar
İhvanlar bunda şaşılacak ne var?
Ben demeden dedi demen ey canlar
Diyenlere sorun bilirler onlar.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Kadere bak koydu beni
Has bahçenin bağına
Ayak idik baş ettiler
Gül bağında bağında
Yana yana köz olalım
Köz olup can bulalım
Yüce dosta dost olalım
Gül bağında bağında
Bülbül öter güller açar
Tüm melekler nur saçar
Tüm şeytanlar kaldı naçar
Gül bağında bağında.
Fırtınalar kırar geçer
Boranda yel sert eser
Bi bakmışsın güneş açar
Gül bağında bağında
Bu bağ kimin deme sakın
Mehmet Baba var bakın
Edebsizlik etme sakın
Gül bağında bağında
Bu bağın bir sahibi var
Sahibi o nazlı yar
Ötmen için izin sorar
Gül bağında bağında
Her daim Allah diyelim
Kendimizden geçelim
Gelin canlar biz ötelim
Gül bağında bağında
Mehmet baba başlarında
Çavuşları yanında
Kadın erkek etrafında
Gül bağında bağında
Tamamlandı seyrü sulük
İhvanlar bölük bölük
Kadın,erkek,çoluk,çocuk
Gül bağında bağında
Kul Ahmed’im neler söyler
Dili der hem gönlü der
Seni bilir seni söyler
Gül bağında bağında
* * *
Ahmet Kuloğlu
Hû aşkını bilmek gerek
Hû aşkına ermek gerek
Hû aşkına ermek için
Bin kere bin ölmek gerek.
Hû diyelim Hû olalım
Hû’nun tadına varalım
Hû tadına varmak için
İş bu candan geçmek gerek.
Hû demişler İsm-i Azam
Duaları Hu’yla de sen
Hû demişler İsm-i Azam
Duaları Hu’yla seslen
Onlar kabul olur hemen
Her bir zaman demek gerek.
Hû diyenin ömrü uzar
Mezarında güller açar
Etrafa mis amber saçar
O kokuyu almak gerek.
Ah bu gönlüm sen de söyle
Sabah-akşam her dem böyle
Kul Ahmed’im sen de söyle
Sabah-akşam her dem böyle
Hù ismini aşkla şevkle
Daim zikir etmek gerek.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Gel beraber gidelim
Şu bizim köyümüze
Orda neler var imiş
Göstereyim ben size
Daim aşk,feyz,nur akar
Bizim bir çeşmemiz var
O çeşmenin başında
Hasan’la Hüseyin(R.A.) var
İçinde kevser akar
Billur ırmakları var
Bizim köyün orada
Yakut köşkleri parlar.
Her bir dalında inci
Dizilidir hep inci
Bahçesinde ihvanlar
Birincidir birinci
Gel sende gel kardeşim
Bu bahçeye girelim
Bu bahçede beraber
Hep murada erelim.
İşte bizim köyümüz
Cennetteki evimiz
Bizi seven ey dostlar
Sizleri de bekleriz
Bu bahçeye bahçevan
Alır mı bizi heman
Bizi de alsın dostlar
İsteriz bahçevandan
Kul Ahmed’i dinleyin
Bahçeye siz de girin
Ne emeliniz varsa
Hemen onlara erin.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Hazreti Osman’dan (R.A) gelir sülâlen
Bak bunu bilir onsekizbin âlem
Asılsız şey nasıl yazar bu kalem
Sonuca katlanır ibreti âlem
Kıyamete kadar batmaz güneşin
Dünyada yoktur ne dengin ne eşin
Bindörtyüzotuzyedi uçup gidişin
Lakin gönlümüzde o şen gülüşün
Ziyarete geldiniz burya madem
Okuyun ruhuna salat-ı selâm
Dua edin ümmete üç-beş kelâm
Dahi kendinize dua vesselâm.
Kardeşim gözyaşı boşa dökülmez
Gelene acınır boynu bükülmez
Olmaz ki bu diye geri dönülmez
Burada dualar geri çevrilmez
* * *
Ahmet Kuloğlu
Ah bu yerlerden yar biz gider isek
Bizim yerimizi kim dolduracak?
Bu gönülden sizi biz siler isek
Bu koca dünyayı kim kaldıracak?
Dünya dediğin şey az mı sanırsın?
Onu amel ile kim dolduracak?
Biz amelleri salih yapar isek
O salih ameli kim durduracak?
Kul Ahmed’im seni biz sever isek
Bunu gönüllerden kim sildirecek?
* * *
Ahmet Kuloğlu
Mehmet dili bunu diyen
Âsân olur O’na uyan
Ahmed’in kalemi yazan
Pişman olur inanmayan.
O’na uyan O’na koşa
Bak uyanlar hep pür neşe
Hemen olur kırkbir köşe
Herkes şaşar iş bu işe
Sor bir Ahmet efendi kim?
Bir de kendine sor ben kim?
Alırsın cevabı belkim
Mehmet Baba der ki sen kim?
Tartarmı O’nu sanırsın?
Çeyrek altın mı alırsın?
Şunu bi tartıver dersin
Kuyumcuya affedersin.
Sanırsın sen peygambersin
O’nu öyle yargılarsın
Kalem kırıp hem kesersin
Cehennemlik der geçersin.
Sorulmaz mı sana bir gün
Sanki yoktur kaşın gözün?
Başkasına ne bakarsın
Temiz tut sen kendi özün.
Rabıtayla bir kere sor
Mehmet Baba bu soru zor?
Ahmet Abi. Görürüz hor
Orada sen halini gör.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Gel arkadaş bizim ele
Zikredelim senin ile
Allah’ı yapıştır dile
Orada dönersin güle
Bak sen yanmış gül bülbüle
Bülbül yanık zaten güle
Bu yüzden hep konar güle
Aşkları düşmüştür dile
Biraz gayret et sen hele
Gel sen de kon ah şu güle
Daim şükret iş bu hale
Sende dönersin bülbüle
Kul Ahmed’im hergün gele
Bu mecliste bu güzele
Öter yanık suzan ile
İsmin anar hem cûş ile
Bilemedik birgün bile
Nasıl geçmiş onca sene
Doyamadık birgün bile
Doyamadık biz O güle
* * *
Ahmet Kuloğlu
Mis kokulu cennetinde
Gül dalına konarız yar yar.
Biz bu aşkın bahçesinde
Bülbül olur öteriz yar yar.
Aşkın ile divaneyiz
Pür nur olur parlarız yar yar.
Sabah akşam pervaneyiz
Etrafında döneriz yar yar.
Yaya gider iremlere
Biz onlara bakmayız yar yar.
Mehmet Baba bak bizlere
Burak vermiş uçarız yar yar.
Söyleme deseler herdem
Biz Hak için söyleriz yar yar.
Türlü eza etseler hem
Hep güler de geçeriz yar yar.
Kul Ahmed’im bir gün ola
Ömür biter gideriz yar yar.
Cenazemiz bir papazla
Kılınır da göçeriz yar yar.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Kim ne söylerse hemen inandık.
Bu yalanlara biz hemen kandık.
Anlayamadık anlayamadık
Ey can biz seni tanıyamadık.
Çok çekiştirir sonra gülerdik.
Arkandan atar sana söverdik
Sandık ki ey yar vuslata erdik
Ey can biz seni tanıyamadık.
Türlü engeller koyulmuş yola.
Hangi göz göre hangi göz bula.
Bazı zamanlar gelse de dile.
Ey can biz seni tanıyamadık.
Kul Ahmet derki dayanın canlar.
Şeytana söz yok inanan anlar.
Daha da varsa anlamayanlar.
Ezelden beri sizi tanırdık.
Geleceğe bak geçmişi bırak.
Demiş Geylânî ey hain çırak.
N’etsen nafile ınadı bırak.
Şimdi de bizi tanımamışsın.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Geldim otuz yaşına
Öldüm kara kaşına
Ne zaman kondu bilmem
Talih kuşu başına
Kırk yaşına gelince
Aldı beni düşünce
Aklım başıma geldi
Ak başıma düşünce
Elli dedimki karar
Hayatına ver ayar
Mevlam bir ömür vermiş
Bilmem ne kadar yaşar.
Merdiveni dayadım
Altmışıma ben vardım
Bu ne güzellik ya Rab
Bütün ömrü kurtardım.
Yetmiş tatlı bir bahar
Ona yetişen anlar
Askere gidecekmiş
Benim şirin torunlar.
İnsan seksen olunca
Yaş kemale erince
Hayat başka oluyor
Bak bu yaşa gelince.
Ahmet doksan görür mü?
Bu kadarda yürür mü?
Sorsalar bana şimdi
Hayırlı bir ömür mü?
* * *
Ahmet Kuloğlu
Der dururduk yarın ki gün.
Geldi çattı bugün o gün.
Hep sevinin dostlar bugün
Neşeyle geçsin her bir gün
Ulumuş hem kurdun erken
Yüce Hakk’ı seyrederken
Nöbet sana gelmiş derken
Seyrederken seyrederken
Geçmişi bir bırakalım
Önümüze biz bakalım
Af dileyip yalvaralım
Sabah akşam ey Allah’ım
Haddi aşan kaldı geri
Aşmayanlar hep ileri
Mehmet Baba dedi beri
İhvanlarım gelin beri
Neler oldu bak burada
Sevenler erdi murada
Sevmeyenler birada
Doluştular gayyalara
Kul Ahmed’im sen ne dersin?
Dileyelim herdem gelsin
Çeşmimizi hep o silsin.
Göz yaşımız hemen dinsin.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Geldi geçti ah bu ömrüm
Neşesini bulamadım.
Ne zamanki "Hak Hak" dedim
Ben bu ömrün tadın aldım.
Bir söylersin beş söylersin
Hakk’ı Hak’tan sen dilersin
Geçmişini hep silersin.
Gece gündüz "Hak" söylersin.
Hak arayan Hakk’ı bula
Gönlü neşe ile dola
Sen yeterki dile dola
Herkes sana olur köle.
Besmele her işin başı
Hak ise kulun telaşı
Varsa nefsiyle dalaşı
Kazanır her dem savaşı.
Kul Ahmed’im seni diler
Hemen göz yaşını siler
Bunu bilir bunu söyler
O söyler de kimler dinler.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Aşk bu içi-dışı turuncu.
İlla turuncu illa turuncu.
Aşk bu içi-dışı turuncu.
Mavi,kırmızı,siyah,beyaz
Tanımaz.
O uçsuz bucaksız
Dursuz duraksız
Kuşların özgürce uçtuğu
Gökyüzünün o envai renklerini
Tanımaz.
İlla turuncu illa turuncu.
Aşk bu içi-dışı turuncu.
Kızıla çalan gurup vatki varya hani
O meşhur Akdeniz Aksamları’nı.
Tanımaz.
Ne Akdenizin insanı ısıtıveren lacivertini,
Ne Karadenizin yaslandığı ormanlarını,
Binbir türlü tonlardaki yeşilini.
Tanımaz.
İlla turuncu illa turuncu.
Aşk bu içi-dışı turuncu.
Ah kanarya ah!
Kimbilir ötüşünde hangi aşk nağmeleri gizli,
Kimbilir aşkın hangi feryat figânları sızlı.
Bilinmez.
Ama senin rengin bile
Senin rengin bile toz görünür gözümde.
İlla turuncu illa turuncu.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Bülbül öter güller açar bağında
Bilir misin yel sert eser dağında?
Melek gezer endam eder yanında
Bak insanın hem solunda sağında.
Mehmet Baba’nın bahçesi burası
Dünya ile yüce arşın arası.
İhvanların köşkleri bak şurası
Silinir hem burda yüzün karası.
Bu bahçede Mustafa’nın gülü var.
Her dem akar,aşkın feyzin seli var.
Emrine amade nice veli var.
O’na aşık yüzbinlerce deli var.
Niyetliysen Hakk’a kulluk etmeye
Doya doya aşk şarabın içmeye
İdris Nebi gibi hülle biçmeye.
Gel kardeşim gel sende gir bahçeye.
İhvanlar hep nail olur murada
Gül bahçesi onun için burada.
Hak teala hemen verir sanada
Hep istekler gerçekleşir burada.
Bu bahhçenin gülü solmaz bunu bil
Gam,keder,tasa,üzüntü onu sil
Mehmet Baba hatırına her dem gül
Güller gülsün gafil ölsün sen de bil.
Ahmet Kuloğlu
İlla turuncu illa turuncu.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Hem hal olup O’nla olmak
Gönle girip gönle dolmak
Ağlayuben senle gülmek
Yüce Hakk’a ermek demek
Hakk’a eren bunu bilir
Hep kendini O’na verir
Bu sözlerim O’ndan gelir
O’na eren O’ndan bilir
Değil midir Hak’tan gelir
Başa gelen hayır ve şer
Sıralanmış üçer beşer
Sen sanırsın işler beşer
Ne olurdu sabreylesen
Kazanırdın elbette sen
Yanlışından döndün erken
Yine buna şükreyle sen
Hem seversin sevilirsin
El üstünde tutulursun
Ahmet ne kısmetli kulsun
Senin neşen daim olsun
* * *
Ahmet Kuloğlu
Ben seni severim candan ileri
Her dem sana yandım candan içeri
Gözlerine bakıp daldım içeri
Anında bağlanıp kaldım içeri
Senin aşkın bize can verir canan
Canana can feda olsun ey canan
Seni gördüm orda Hak ile yanan
Anında bağlanıp kaldım ey canan
Ne yazarsın Ahmet bütün bunları
Giderir elbet bin türlü bunları (Bun:sıkıntı)
Sana bakınca hep gördüm bunları
Anında bağlanıp attım onları
* * *
Ahmet Kuloğlu
Benim şeyhim Mehmet Baba
Daim olsun bana aba.
Hem Muhammed hem Mustafa
Benim şeyhim Mehmet Baba
Kadirî’nin yüce eri
O; Peygamberin ciğeri
Dahi O’nun göz bebeği
Benim şeyhim Mehmet Baba
Senin peşinden koşalım
Aşkın ile hep coşalım
Akl-ı fikrimiz şaşalım
Benim şeyhim Mehmet Baba
Aziz kullarına hürmet
N’olur bize daha rahmet
Hem rahmet et hem hidayet
Benim şeyhim Mehmet Baba
İster zengin ister muhtaç
Bütün canlar sana muhtaç
Her ümmete sensin ilaç
Benim şeyhim Mehmet Baba
Gönül seni hatırlasın
Her işinde daim ansın
Senin aşkınla hep yansın
Benim şeyhim Mehmet Baba.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Geylânî pirlerin piri
Yüce Hakk’ın yüce eri
Bu değere bu değeri
Verenlere selâm olsun.
Selâm olsun selâm olsun
Geylânî’ye selâm olsun.
Geylânî’nin köyündeniz
Aşk muhabbet; derya deniz
Görülmemiş böyle feyiz
Verenlere selâm olsun.
Selâm olsun selâm olsun.
Verenlere selâm olsun.
Geylânî’nin şu neşesi
Hem aşkı var hem işvesi
Yücelerden gelir sesi
Duyanlara selâm olsun.
Selâm olsun selâm olsun.
Duyanlara selâm olsun.
Geylânî canların canı
O’na hep verelim canı
O gönüller sultanı
Yüce Sultan selâm olsun.
Selâm olsun selâm olsun.
Yüce Sultan selâm olsun.
Geylanî’nin erleriyiz.
Hazret Malik’ten beriyiz
Ancak hizmetten geriyiz
Edenlere selâm olsun
Selâm olsun selâm olsun.
Edenlere selâm olsun.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Gül bahçesine girelim
Anda murada erelim
Daim hizmetin görelim
Canım benim Mehmet Baba.
Gönüllerin sultanı sen
Tüm dertlerin dermanı sen
Yüce Hakk’ın yaranı sen
Ruhum benim Mehmet Baba.
Göz açıp gönül verdiğim
Ezelden beri sevdiğim
Canıma canan bildiğim
Canım benim Mehmet Baba
Candan içre habibim sen
Hastayım ; ki tabibim sen
Ümmetliğe talibim sen
Canım benim Mehmet Baba.
Günahlara batsam bile
Yücelerden affım dile
Dua,yardım,himmet eyle
Canım benim Mehmet Baba
Daim artsın eksilmesin
Gönlümdeki senin sevgin
Üstümüzde hep himmetin
Canım benim Mehmet Baba
Cümle alem dilindesin
İhvanların gönlündesin
onsekizbin alemdesin
Canım benim mehmet Baba
Cümle alem sana hayran
Sevenlere oldu seyran
Gece gündüz eder figân
Ruhum sana Mehmet Baba
* * *
Ahmet Kuloğlu
Mehmet Baba senin parlak izinde.
Nur parlar daima o şen yüzünde
Asla vazgeçmeyiz bundan Geylânî
Ne yolundan ne de senden Geylânî.
İster inanmazlar ister inanır.
Sana inananlar daim şen kalır.
Geylânî Geylânî handan Geylânî.
Biz seni severiz candan Geylânî.
Bu daha görünen yüzündür senin.
Nice bilinmeyen var güzelliğin
Hemen geçeriz biz bizden Geylânî
Hep senin uğruna candan Geylânî.
Geylanî’den bize behiye çoktur
İhvanlarına kör cehennem yoktur
Ne ararsın işte merdan Geylânî.
En mertlerden daha merdan Geylânî.
Ah bu gönlüm okur bunları neden ?
Herkes konuşmasın bilip bilmeden.
Düşmüşler peşine neden Geylânî?
Bütün envar sende ondan Geylânî
Handan=Çok güzel kadın.Sevgili.
Behiye=Hediye.
Merdan=Yiğit.Mert.
Envar=Nur.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Bu âlemden kimler geldi
Kimler geçti bilir misin?
Sencileyin nice deli
Geldi geçti bilir misin?
Bu aşka düştün düşeli
Aklı fikrini şaşalı
Sana kıyılı köşeli
Deli derler bilir misin?
Nazlı yari bir görende
O’nun sesini duyanda
"Gözümün nuru"diyende
Erim erim erir misin?
Söyle gülüm benim için
Cümle vardan geçer misin?
Deseler öl,O’nun için
Hemen serden geçer misin?
Ahmet Kul’un seni sever
Cümle varını terkeder
Deseler öl,serden geçer
Senin için bilir misin?
* * *
Ahmet Kuloğlu
KAHRAMAN ORDUMUZA
Peygamber ocağı derler adına
Kahraman derler hep kahraman sana
Niceleri var bak diz çöktü sana
Allah’ın izniyle sen hep yenersin.
Sen yiğit,sen yüce,sen muzaffersin
Eşin-benzerin yok cihanda teksin
Düşmanın ne gücü varsa göndersin
Allah’ın izniyle sen hep yenersin.
Hava,kara,denizde hep ne varsa
Cümle küffar bir araya toplansa
Bütün gücüyle top yekûn saldırsa
Allah’ın izniyle sen hep yenersin.
Düşman üç-beş çeşit değil sürüyle
Olsada vız gelir ezer gürzüyle
Peygamber bahseder senden övgüyle(S.A.V.)
Allah’ın izniyle sen hep yenersin.
Fırat’ta sen "Kalkan" oldun korudun
"Zeytindalı" ile huzur getirdin
Münbiç’de de düşmanı yok edersin
Allah’ın izniyle sen hep yenersin.
Düşmanlar daima senden kaçarlar
Karşına çıkmaya hepten korkarlar
Ne kalleşlik varsa onlar yaparlar
Allah’ın izniyle sen hep yenersin
Kuloğlu Ahmed’im yaz sen bunları
Daha düşmanın bu iyi günleri
Hezimet onların kadim sonları
Allah’ın izniyle sen hep yenersin.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Biz bu köyün bahçesinde
Her milletin lehçesinde
Mehmet Baba bahçesinde
Ümmet için öteriz yar
Yetişmez ki her bir kelâm
Bilmem hangisini diyem
Derdim çok diyene selâm
Her derdine yeteriz yar.
Derdim çok diyene selâm
HIZIR GİBİ yeteriz yar
Yok mu diyen bana yardım?
Çağıranda benim adım.
Hemen yetişir imdadım
Anda orda biteriz yar.
Çağırdın da gelmedik mi?
Sana yardım etmedik mi?
Her bir işin görmedik mi?
Çağıranda geliriz yar
İş bu derdin bitmez ise
O zaman sen CAN’dan iste
Bu seferde candan iste
Yine de biz yeteriz yar.
Hamdulillah derdim bitti
Gönlümdeki hüzün gitti.
Bize her dem yardım etti
O’na selâm ederiz yar.
Mehmet Baba uçtu gitti
Emaneti bize düştü
Tamamladık şükür rüştü
Ellerinden öperiz yar
Mehmet Baba der bunları
Kul Ahmed’im yaz şunları
Sevinsin diye kulları
Daim yardım ederiz yar.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Gönlümüzde sevdası var
Daim içimizi yakar
Burnumuzda her dem tüter
Mehmet Baba ey nazlı yar.
Seni seven her kim varsa
Günahları onu sarsa
Başı değer belki arşa
Genişler hem kabri darsa.
Seni sevmek yüce sultan
Bize kısmet oldu Hak’tan
Seni seven her bir insan
Her dem mutlu olur inan.
Gelen sever giden sever
Olurlar hemen derbeder
Ne hüzün kalır ne keder
Bunları hepten terkeder.
Ahmet kulun seni sever
Seni seveni de sever
Seni sevmek her şey değer
Bize herşey sensin meğer.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Allah vardır ve birdir hem de Subhan
Ezelden ebede Rahim ve Rahman
"Zikirle mutmain olur" der Kur’an
Beni zikredin der yüce yaradan
"Ashabım n’aparsınız?" der peygamber (S.A.V)
"Ey Resul (S.A.V.) illallah deriz beraber"
Onlar demiş biz de deriz beraber
Öyle bir deriz ki derler derbeder
Doladık tevhidi biz dilimize
Her dem şiar ettik yar kendimize
Biz tevhide aşık tevhid de bize
Bu canlar çıkarlar tevhidle düze
Ne zaman nerede söylersen söyle
Oturup etrafa bakarken söyle
Sırtüstü uzanıp yatarken söyle
Sen nasıl istersen illâ ki söyle.
Kul Ahmed’im güzel söylersin amma
Sen de söyle durma zikret daima
Hem sabaha ersen hem de akşama
Kış,bahar,yaz,güzde zikret daima
* * *
Ahmet Kuloğlu
Ali ile Ömer benim kardeşim
Harun ila Yahya benim sırdaşım
Bağlum’dadır bak benim mezartaşım
Mehmet Baba cennette arkadaşım.
Varmı bunun üstüne laf söyleyen?
Bu bir yalan böyle bir şey yok diyen!
Bu bir imza.Görsün işte görmeyen
Hem kalmasın artık bilen bilmeyen.
Sözler benim kalem benim kime ne?
Yazan eller Ahmed’inse size ne?
Varın yazın siz de bunun üstüne
Mürekkebi Mehmet Baba verirse.
Kul Ahmet demezler mi ya namıma?
Ezelden yazılmış benim alnıma
Yaraşmaz ki eza vermek şanıma
Ancak ölür kasdedenler canıma.
Müridin bir isteği olsa Can’dan
Hemen olur vakit geçmez aradan
Hazinesin sana açmış yaradan
Kim ne söyler kim ne anlar buradan.
Bunların hepsi hak ve hakikattir
Anlayana bilene meziyettir
İnanmayana ise eziyettir
Onun sonu herkese bir ibrettir.
Ben söylerim Kul Ahmet alır yazar
İhvanlar bunda şaşılacak ne var?
Ben demeden dedi demen ey canlar
Diyenlere sorun bilirler onlar.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Kadere bak koydu beni
Has bahçenin bağına
Ayak idik baş ettiler
Gül bağında bağında
Yana yana köz olalım
Köz olup can bulalım
Yüce dosta dost olalım
Gül bağında bağında
Bülbül öter güller açar
Tüm melekler nur saçar
Tüm şeytanlar kaldı naçar
Gül bağında bağında.
Fırtınalar kırar geçer
Boranda yel sert eser
Bi bakmışsın güneş açar
Gül bağında bağında
Bu bağ kimin deme sakın
Mehmet Baba var bakın
Edebsizlik etme sakın
Gül bağında bağında
Bu bağın bir sahibi var
Sahibi o nazlı yar
Ötmen için izin sorar
Gül bağında bağında
Her daim Allah diyelim
Kendimizden geçelim
Gelin canlar biz ötelim
Gül bağında bağında
Mehmet baba başlarında
Çavuşları yanında
Kadın erkek etrafında
Gül bağında bağında
Tamamlandı seyrü sulük
İhvanlar bölük bölük
Kadın,erkek,çoluk,çocuk
Gül bağında bağında
Kul Ahmed’im neler söyler
Dili der hem gönlü der
Seni bilir seni söyler
Gül bağında bağında
* * *
Ahmet Kuloğlu
Hû aşkını bilmek gerek
Hû aşkına ermek gerek
Hû aşkına ermek için
Bin kere bin ölmek gerek.
Hû diyelim Hû olalım
Hû’nun tadına varalım
Hû tadına varmak için
İş bu candan geçmek gerek.
Hû demişler İsm-i Azam
Duaları Hu’yla de sen
Hû demişler İsm-i Azam
Duaları Hu’yla seslen
Onlar kabul olur hemen
Her bir zaman demek gerek.
Hû diyenin ömrü uzar
Mezarında güller açar
Etrafa mis amber saçar
O kokuyu almak gerek.
Ah bu gönlüm sen de söyle
Sabah-akşam her dem böyle
Kul Ahmed’im sen de söyle
Sabah-akşam her dem böyle
Hù ismini aşkla şevkle
Daim zikir etmek gerek.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Gel beraber gidelim
Şu bizim köyümüze
Orda neler var imiş
Göstereyim ben size
Daim aşk,feyz,nur akar
Bizim bir çeşmemiz var
O çeşmenin başında
Hasan’la Hüseyin(R.A.) var
İçinde kevser akar
Billur ırmakları var
Bizim köyün orada
Yakut köşkleri parlar.
Her bir dalında inci
Dizilidir hep inci
Bahçesinde ihvanlar
Birincidir birinci
Gel sende gel kardeşim
Bu bahçeye girelim
Bu bahçede beraber
Hep murada erelim.
İşte bizim köyümüz
Cennetteki evimiz
Bizi seven ey dostlar
Sizleri de bekleriz
Bu bahçeye bahçevan
Alır mı bizi heman
Bizi de alsın dostlar
İsteriz bahçevandan
Kul Ahmed’i dinleyin
Bahçeye siz de girin
Ne emeliniz varsa
Hemen onlara erin.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Hazreti Osman’dan (R.A) gelir sülâlen
Bak bunu bilir onsekizbin âlem
Asılsız şey nasıl yazar bu kalem
Sonuca katlanır ibreti âlem
Kıyamete kadar batmaz güneşin
Dünyada yoktur ne dengin ne eşin
Bindörtyüzotuzyedi uçup gidişin
Lakin gönlümüzde o şen gülüşün
Ziyarete geldiniz burya madem
Okuyun ruhuna salat-ı selâm
Dua edin ümmete üç-beş kelâm
Dahi kendinize dua vesselâm.
Kardeşim gözyaşı boşa dökülmez
Gelene acınır boynu bükülmez
Olmaz ki bu diye geri dönülmez
Burada dualar geri çevrilmez
* * *
Ahmet Kuloğlu
Ah bu yerlerden yar biz gider isek
Bizim yerimizi kim dolduracak?
Bu gönülden sizi biz siler isek
Bu koca dünyayı kim kaldıracak?
Dünya dediğin şey az mı sanırsın?
Onu amel ile kim dolduracak?
Biz amelleri salih yapar isek
O salih ameli kim durduracak?
Kul Ahmed’im seni biz sever isek
Bunu gönüllerden kim sildirecek?
* * *
Ahmet Kuloğlu
Mehmet dili bunu diyen
Âsân olur O’na uyan
Ahmed’in kalemi yazan
Pişman olur inanmayan.
O’na uyan O’na koşa
Bak uyanlar hep pür neşe
Hemen olur kırkbir köşe
Herkes şaşar iş bu işe
Sor bir Ahmet efendi kim?
Bir de kendine sor ben kim?
Alırsın cevabı belkim
Mehmet Baba der ki sen kim?
Tartarmı O’nu sanırsın?
Çeyrek altın mı alırsın?
Şunu bi tartıver dersin
Kuyumcuya affedersin.
Sanırsın sen peygambersin
O’nu öyle yargılarsın
Kalem kırıp hem kesersin
Cehennemlik der geçersin.
Sorulmaz mı sana bir gün
Sanki yoktur kaşın gözün?
Başkasına ne bakarsın
Temiz tut sen kendi özün.
Rabıtayla bir kere sor
Mehmet Baba bu soru zor?
Ahmet Abi. Görürüz hor
Orada sen halini gör.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Gel arkadaş bizim ele
Zikredelim senin ile
Allah’ı yapıştır dile
Orada dönersin güle
Bak sen yanmış gül bülbüle
Bülbül yanık zaten güle
Bu yüzden hep konar güle
Aşkları düşmüştür dile
Biraz gayret et sen hele
Gel sen de kon ah şu güle
Daim şükret iş bu hale
Sende dönersin bülbüle
Kul Ahmed’im hergün gele
Bu mecliste bu güzele
Öter yanık suzan ile
İsmin anar hem cûş ile
Bilemedik birgün bile
Nasıl geçmiş onca sene
Doyamadık birgün bile
Doyamadık biz O güle
* * *
Ahmet Kuloğlu
Mis kokulu cennetinde
Gül dalına konarız yar yar.
Biz bu aşkın bahçesinde
Bülbül olur öteriz yar yar.
Aşkın ile divaneyiz
Pür nur olur parlarız yar yar.
Sabah akşam pervaneyiz
Etrafında döneriz yar yar.
Yaya gider iremlere
Biz onlara bakmayız yar yar.
Mehmet Baba bak bizlere
Burak vermiş uçarız yar yar.
Söyleme deseler herdem
Biz Hak için söyleriz yar yar.
Türlü eza etseler hem
Hep güler de geçeriz yar yar.
Kul Ahmed’im bir gün ola
Ömür biter gideriz yar yar.
Cenazemiz bir papazla
Kılınır da göçeriz yar yar.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Kim ne söylerse hemen inandık.
Bu yalanlara biz hemen kandık.
Anlayamadık anlayamadık
Ey can biz seni tanıyamadık.
Çok çekiştirir sonra gülerdik.
Arkandan atar sana söverdik
Sandık ki ey yar vuslata erdik
Ey can biz seni tanıyamadık.
Türlü engeller koyulmuş yola.
Hangi göz göre hangi göz bula.
Bazı zamanlar gelse de dile.
Ey can biz seni tanıyamadık.
Kul Ahmet derki dayanın canlar.
Şeytana söz yok inanan anlar.
Daha da varsa anlamayanlar.
Ezelden beri sizi tanırdık.
Geleceğe bak geçmişi bırak.
Demiş Geylânî ey hain çırak.
N’etsen nafile ınadı bırak.
Şimdi de bizi tanımamışsın.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Geldim otuz yaşına
Öldüm kara kaşına
Ne zaman kondu bilmem
Talih kuşu başına
Kırk yaşına gelince
Aldı beni düşünce
Aklım başıma geldi
Ak başıma düşünce
Elli dedimki karar
Hayatına ver ayar
Mevlam bir ömür vermiş
Bilmem ne kadar yaşar.
Merdiveni dayadım
Altmışıma ben vardım
Bu ne güzellik ya Rab
Bütün ömrü kurtardım.
Yetmiş tatlı bir bahar
Ona yetişen anlar
Askere gidecekmiş
Benim şirin torunlar.
İnsan seksen olunca
Yaş kemale erince
Hayat başka oluyor
Bak bu yaşa gelince.
Ahmet doksan görür mü?
Bu kadarda yürür mü?
Sorsalar bana şimdi
Hayırlı bir ömür mü?
* * *
Ahmet Kuloğlu
Der dururduk yarın ki gün.
Geldi çattı bugün o gün.
Hep sevinin dostlar bugün
Neşeyle geçsin her bir gün
Ulumuş hem kurdun erken
Yüce Hakk’ı seyrederken
Nöbet sana gelmiş derken
Seyrederken seyrederken
Geçmişi bir bırakalım
Önümüze biz bakalım
Af dileyip yalvaralım
Sabah akşam ey Allah’ım
Haddi aşan kaldı geri
Aşmayanlar hep ileri
Mehmet Baba dedi beri
İhvanlarım gelin beri
Neler oldu bak burada
Sevenler erdi murada
Sevmeyenler birada
Doluştular gayyalara
Kul Ahmed’im sen ne dersin?
Dileyelim herdem gelsin
Çeşmimizi hep o silsin.
Göz yaşımız hemen dinsin.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Geldi geçti ah bu ömrüm
Neşesini bulamadım.
Ne zamanki "Hak Hak" dedim
Ben bu ömrün tadın aldım.
Bir söylersin beş söylersin
Hakk’ı Hak’tan sen dilersin
Geçmişini hep silersin.
Gece gündüz "Hak" söylersin.
Hak arayan Hakk’ı bula
Gönlü neşe ile dola
Sen yeterki dile dola
Herkes sana olur köle.
Besmele her işin başı
Hak ise kulun telaşı
Varsa nefsiyle dalaşı
Kazanır her dem savaşı.
Kul Ahmed’im seni diler
Hemen göz yaşını siler
Bunu bilir bunu söyler
O söyler de kimler dinler.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Aşk bu içi-dışı turuncu.
İlla turuncu illa turuncu.
Aşk bu içi-dışı turuncu.
Mavi,kırmızı,siyah,beyaz
Tanımaz.
O uçsuz bucaksız
Dursuz duraksız
Kuşların özgürce uçtuğu
Gökyüzünün o envai renklerini
Tanımaz.
İlla turuncu illa turuncu.
Aşk bu içi-dışı turuncu.
Kızıla çalan gurup vatki varya hani
O meşhur Akdeniz Aksamları’nı.
Tanımaz.
Ne Akdenizin insanı ısıtıveren lacivertini,
Ne Karadenizin yaslandığı ormanlarını,
Binbir türlü tonlardaki yeşilini.
Tanımaz.
İlla turuncu illa turuncu.
Aşk bu içi-dışı turuncu.
Ah kanarya ah!
Kimbilir ötüşünde hangi aşk nağmeleri gizli,
Kimbilir aşkın hangi feryat figânları sızlı.
Bilinmez.
Ama senin rengin bile
Senin rengin bile toz görünür gözümde.
İlla turuncu illa turuncu.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Bülbül öter güller açar bağında
Bilir misin yel sert eser dağında?
Melek gezer endam eder yanında
Bak insanın hem solunda sağında.
Mehmet Baba’nın bahçesi burası
Dünya ile yüce arşın arası.
İhvanların köşkleri bak şurası
Silinir hem burda yüzün karası.
Bu bahçede Mustafa’nın gülü var.
Her dem akar,aşkın feyzin seli var.
Emrine amade nice veli var.
O’na aşık yüzbinlerce deli var.
Niyetliysen Hakk’a kulluk etmeye
Doya doya aşk şarabın içmeye
İdris Nebi gibi hülle biçmeye.
Gel kardeşim gel sende gir bahçeye.
İhvanlar hep nail olur murada
Gül bahçesi onun için burada.
Hak teala hemen verir sanada
Hep istekler gerçekleşir burada.
Bu bahhçenin gülü solmaz bunu bil
Gam,keder,tasa,üzüntü onu sil
Mehmet Baba hatırına her dem gül
Güller gülsün gafil ölsün sen de bil.
Ahmet Kuloğlu
İlla turuncu illa turuncu.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Hem hal olup O’nla olmak
Gönle girip gönle dolmak
Ağlayuben senle gülmek
Yüce Hakk’a ermek demek
Hakk’a eren bunu bilir
Hep kendini O’na verir
Bu sözlerim O’ndan gelir
O’na eren O’ndan bilir
Değil midir Hak’tan gelir
Başa gelen hayır ve şer
Sıralanmış üçer beşer
Sen sanırsın işler beşer
Ne olurdu sabreylesen
Kazanırdın elbette sen
Yanlışından döndün erken
Yine buna şükreyle sen
Hem seversin sevilirsin
El üstünde tutulursun
Ahmet ne kısmetli kulsun
Senin neşen daim olsun
* * *
Ahmet Kuloğlu
Ben seni severim candan ileri
Her dem sana yandım candan içeri
Gözlerine bakıp daldım içeri
Anında bağlanıp kaldım içeri
Senin aşkın bize can verir canan
Canana can feda olsun ey canan
Seni gördüm orda Hak ile yanan
Anında bağlanıp kaldım ey canan
Ne yazarsın Ahmet bütün bunları
Giderir elbet bin türlü bunları (Bun:sıkıntı)
Sana bakınca hep gördüm bunları
Anında bağlanıp attım onları
* * *
Ahmet Kuloğlu
Benim şeyhim Mehmet Baba
Daim olsun bana aba.
Hem Muhammed hem Mustafa
Benim şeyhim Mehmet Baba
Kadirî’nin yüce eri
O; Peygamberin ciğeri
Dahi O’nun göz bebeği
Benim şeyhim Mehmet Baba
Senin peşinden koşalım
Aşkın ile hep coşalım
Akl-ı fikrimiz şaşalım
Benim şeyhim Mehmet Baba
Aziz kullarına hürmet
N’olur bize daha rahmet
Hem rahmet et hem hidayet
Benim şeyhim Mehmet Baba
İster zengin ister muhtaç
Bütün canlar sana muhtaç
Her ümmete sensin ilaç
Benim şeyhim Mehmet Baba
Gönül seni hatırlasın
Her işinde daim ansın
Senin aşkınla hep yansın
Benim şeyhim Mehmet Baba.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Geylânî pirlerin piri
Yüce Hakk’ın yüce eri
Bu değere bu değeri
Verenlere selâm olsun.
Selâm olsun selâm olsun
Geylânî’ye selâm olsun.
Geylânî’nin köyündeniz
Aşk muhabbet; derya deniz
Görülmemiş böyle feyiz
Verenlere selâm olsun.
Selâm olsun selâm olsun.
Verenlere selâm olsun.
Geylânî’nin şu neşesi
Hem aşkı var hem işvesi
Yücelerden gelir sesi
Duyanlara selâm olsun.
Selâm olsun selâm olsun.
Duyanlara selâm olsun.
Geylânî canların canı
O’na hep verelim canı
O gönüller sultanı
Yüce Sultan selâm olsun.
Selâm olsun selâm olsun.
Yüce Sultan selâm olsun.
Geylanî’nin erleriyiz.
Hazret Malik’ten beriyiz
Ancak hizmetten geriyiz
Edenlere selâm olsun
Selâm olsun selâm olsun.
Edenlere selâm olsun.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Gül bahçesine girelim
Anda murada erelim
Daim hizmetin görelim
Canım benim Mehmet Baba.
Gönüllerin sultanı sen
Tüm dertlerin dermanı sen
Yüce Hakk’ın yaranı sen
Ruhum benim Mehmet Baba.
Göz açıp gönül verdiğim
Ezelden beri sevdiğim
Canıma canan bildiğim
Canım benim Mehmet Baba
Candan içre habibim sen
Hastayım ; ki tabibim sen
Ümmetliğe talibim sen
Canım benim Mehmet Baba.
Günahlara batsam bile
Yücelerden affım dile
Dua,yardım,himmet eyle
Canım benim Mehmet Baba
Daim artsın eksilmesin
Gönlümdeki senin sevgin
Üstümüzde hep himmetin
Canım benim Mehmet Baba
Cümle alem dilindesin
İhvanların gönlündesin
onsekizbin alemdesin
Canım benim mehmet Baba
Cümle alem sana hayran
Sevenlere oldu seyran
Gece gündüz eder figân
Ruhum sana Mehmet Baba
* * *
Ahmet Kuloğlu
Mehmet Baba senin parlak izinde.
Nur parlar daima o şen yüzünde
Asla vazgeçmeyiz bundan Geylânî
Ne yolundan ne de senden Geylânî.
İster inanmazlar ister inanır.
Sana inananlar daim şen kalır.
Geylânî Geylânî handan Geylânî.
Biz seni severiz candan Geylânî.
Bu daha görünen yüzündür senin.
Nice bilinmeyen var güzelliğin
Hemen geçeriz biz bizden Geylânî
Hep senin uğruna candan Geylânî.
Geylanî’den bize behiye çoktur
İhvanlarına kör cehennem yoktur
Ne ararsın işte merdan Geylânî.
En mertlerden daha merdan Geylânî.
Ah bu gönlüm okur bunları neden ?
Herkes konuşmasın bilip bilmeden.
Düşmüşler peşine neden Geylânî?
Bütün envar sende ondan Geylânî
Handan=Çok güzel kadın.Sevgili.
Behiye=Hediye.
Merdan=Yiğit.Mert.
Envar=Nur.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Bu âlemden kimler geldi
Kimler geçti bilir misin?
Sencileyin nice deli
Geldi geçti bilir misin?
Bu aşka düştün düşeli
Aklı fikrini şaşalı
Sana kıyılı köşeli
Deli derler bilir misin?
Nazlı yari bir görende
O’nun sesini duyanda
"Gözümün nuru"diyende
Erim erim erir misin?
Söyle gülüm benim için
Cümle vardan geçer misin?
Deseler öl,O’nun için
Hemen serden geçer misin?
Ahmet Kul’un seni sever
Cümle varını terkeder
Deseler öl,serden geçer
Senin için bilir misin?
* * *
Ahmet Kuloğlu
KAHRAMAN ORDUMUZA
Peygamber ocağı derler adına
Kahraman derler hep kahraman sana
Niceleri var bak diz çöktü sana
Allah’ın izniyle sen hep yenersin.
Sen yiğit,sen yüce,sen muzaffersin
Eşin-benzerin yok cihanda teksin
Düşmanın ne gücü varsa göndersin
Allah’ın izniyle sen hep yenersin.
Hava,kara,denizde hep ne varsa
Cümle küffar bir araya toplansa
Bütün gücüyle top yekûn saldırsa
Allah’ın izniyle sen hep yenersin.
Düşman üç-beş çeşit değil sürüyle
Olsada vız gelir ezer gürzüyle
Peygamber bahseder senden övgüyle(S.A.V.)
Allah’ın izniyle sen hep yenersin.
Fırat’ta sen "Kalkan" oldun korudun
"Zeytindalı" ile huzur getirdin
Münbiç’de de düşmanı yok edersin
Allah’ın izniyle sen hep yenersin.
Düşmanlar daima senden kaçarlar
Karşına çıkmaya hepten korkarlar
Ne kalleşlik varsa onlar yaparlar
Allah’ın izniyle sen hep yenersin
Kuloğlu Ahmed’im yaz sen bunları
Daha düşmanın bu iyi günleri
Hezimet onların kadim sonları
Allah’ın izniyle sen hep yenersin.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Biz bu köyün bahçesinde
Her milletin lehçesinde
Mehmet Baba bahçesinde
Ümmet için öteriz yar
Yetişmez ki her bir kelâm
Bilmem hangisini diyem
Derdim çok diyene selâm
Her derdine yeteriz yar.
Derdim çok diyene selâm
HIZIR GİBİ yeteriz yar
Yok mu diyen bana yardım?
Çağıranda benim adım.
Hemen yetişir imdadım
Anda orda biteriz yar.
Çağırdın da gelmedik mi?
Sana yardım etmedik mi?
Her bir işin görmedik mi?
Çağıranda geliriz yar
İş bu derdin bitmez ise
O zaman sen CAN’dan iste
Bu seferde candan iste
Yine de biz yeteriz yar.
Hamdulillah derdim bitti
Gönlümdeki hüzün gitti.
Bize her dem yardım etti
O’na selâm ederiz yar.
Mehmet Baba uçtu gitti
Emaneti bize düştü
Tamamladık şükür rüştü
Ellerinden öperiz yar
Mehmet Baba der bunları
Kul Ahmed’im yaz şunları
Sevinsin diye kulları
Daim yardım ederiz yar.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Gönlümüzde sevdası var
Daim içimizi yakar
Burnumuzda her dem tüter
Mehmet Baba ey nazlı yar.
Seni seven her kim varsa
Günahları onu sarsa
Başı değer belki arşa
Genişler hem kabri darsa.
Seni sevmek yüce sultan
Bize kısmet oldu Hak’tan
Seni seven her bir insan
Her dem mutlu olur inan.
Gelen sever giden sever
Olurlar hemen derbeder
Ne hüzün kalır ne keder
Bunları hepten terkeder.
Ahmet kulun seni sever
Seni seveni de sever
Seni sevmek her şey değer
Bize herşey sensin meğer.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Allah vardır ve birdir hem de Subhan
Ezelden ebede Rahim ve Rahman
"Zikirle mutmain olur" der Kur’an
Beni zikredin der yüce yaradan
"Ashabım n’aparsınız?" der peygamber (S.A.V)
"Ey Resul (S.A.V.) illallah deriz beraber"
Onlar demiş biz de deriz beraber
Öyle bir deriz ki derler derbeder
Doladık tevhidi biz dilimize
Her dem şiar ettik yar kendimize
Biz tevhide aşık tevhid de bize
Bu canlar çıkarlar tevhidle düze
Ne zaman nerede söylersen söyle
Oturup etrafa bakarken söyle
Sırtüstü uzanıp yatarken söyle
Sen nasıl istersen illâ ki söyle.
Kul Ahmed’im güzel söylersin amma
Sen de söyle durma zikret daima
Hem sabaha ersen hem de akşama
Kış,bahar,yaz,güzde zikret daima
* * *
Ahmet Kuloğlu
Ali ile Ömer benim kardeşim
Harun ila Yahya benim sırdaşım
Bağlum’dadır bak benim mezartaşım
Mehmet Baba cennette arkadaşım.
Varmı bunun üstüne laf söyleyen?
Bu bir yalan böyle bir şey yok diyen!
Bu bir imza.Görsün işte görmeyen
Hem kalmasın artık bilen bilmeyen.
Sözler benim kalem benim kime ne?
Yazan eller Ahmed’inse size ne?
Varın yazın siz de bunun üstüne
Mürekkebi Mehmet Baba verirse.
Kul Ahmet demezler mi ya namıma?
Ezelden yazılmış benim alnıma
Yaraşmaz ki eza vermek şanıma
Ancak ölür kasdedenler canıma.
Müridin bir isteği olsa Can’dan
Hemen olur vakit geçmez aradan
Hazinesin sana açmış yaradan
Kim ne söyler kim ne anlar buradan.
Bunların hepsi hak ve hakikattir
Anlayana bilene meziyettir
İnanmayana ise eziyettir
Onun sonu herkese bir ibrettir.
Ben söylerim Kul Ahmet alır yazar
İhvanlar bunda şaşılacak ne var?
Ben demeden dedi demen ey canlar
Diyenlere sorun bilirler onlar.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Kadere bak koydu beni
Has bahçenin bağına
Ayak idik baş ettiler
Gül bağında bağında
Yana yana köz olalım
Köz olup can bulalım
Yüce dosta dost olalım
Gül bağında bağında
Bülbül öter güller açar
Tüm melekler nur saçar
Tüm şeytanlar kaldı naçar
Gül bağında bağında.
Fırtınalar kırar geçer
Boranda yel sert eser
Bi bakmışsın güneş açar
Gül bağında bağında
Bu bağ kimin deme sakın
Mehmet Baba var bakın
Edebsizlik etme sakın
Gül bağında bağında
Bu bağın bir sahibi var
Sahibi o nazlı yar
Ötmen için izin sorar
Gül bağında bağında
Her daim Allah diyelim
Kendimizden geçelim
Gelin canlar biz ötelim
Gül bağında bağında
Mehmet baba başlarında
Çavuşları yanında
Kadın erkek etrafında
Gül bağında bağında
Tamamlandı seyrü sulük
İhvanlar bölük bölük
Kadın,erkek,çoluk,çocuk
Gül bağında bağında
Kul Ahmed’im neler söyler
Dili der hem gönlü der
Seni bilir seni söyler
Gül bağında bağında
* * *
Ahmet Kuloğlu
Hû aşkını bilmek gerek
Hû aşkına ermek gerek
Hû aşkına ermek için
Bin kere bin ölmek gerek.
Hû diyelim Hû olalım
Hû’nun tadına varalım
Hû tadına varmak için
İş bu candan geçmek gerek.
Hû demişler İsm-i Azam
Duaları Hu’yla de sen
Hû demişler İsm-i Azam
Duaları Hu’yla seslen
Onlar kabul olur hemen
Her bir zaman demek gerek.
Hû diyenin ömrü uzar
Mezarında güller açar
Etrafa mis amber saçar
O kokuyu almak gerek.
Ah bu gönlüm sen de söyle
Sabah-akşam her dem böyle
Kul Ahmed’im sen de söyle
Sabah-akşam her dem böyle
Hù ismini aşkla şevkle
Daim zikir etmek gerek.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Gel beraber gidelim
Şu bizim köyümüze
Orda neler var imiş
Göstereyim ben size
Daim aşk,feyz,nur akar
Bizim bir çeşmemiz var
O çeşmenin başında
Hasan’la Hüseyin(R.A.) var
İçinde kevser akar
Billur ırmakları var
Bizim köyün orada
Yakut köşkleri parlar.
Her bir dalında inci
Dizilidir hep inci
Bahçesinde ihvanlar
Birincidir birinci
Gel sende gel kardeşim
Bu bahçeye girelim
Bu bahçede beraber
Hep murada erelim.
İşte bizim köyümüz
Cennetteki evimiz
Bizi seven ey dostlar
Sizleri de bekleriz
Bu bahçeye bahçevan
Alır mı bizi heman
Bizi de alsın dostlar
İsteriz bahçevandan
Kul Ahmed’i dinleyin
Bahçeye siz de girin
Ne emeliniz varsa
Hemen onlara erin.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Hazreti Osman’dan (R.A) gelir sülâlen
Bak bunu bilir onsekizbin âlem
Asılsız şey nasıl yazar bu kalem
Sonuca katlanır ibreti âlem
Kıyamete kadar batmaz güneşin
Dünyada yoktur ne dengin ne eşin
Bindörtyüzotuzyedi uçup gidişin
Lakin gönlümüzde o şen gülüşün
Ziyarete geldiniz burya madem
Okuyun ruhuna salat-ı selâm
Dua edin ümmete üç-beş kelâm
Dahi kendinize dua vesselâm.
Kardeşim gözyaşı boşa dökülmez
Gelene acınır boynu bükülmez
Olmaz ki bu diye geri dönülmez
Burada dualar geri çevrilmez
* * *
Ahmet Kuloğlu
Ah bu yerlerden yar biz gider isek
Bizim yerimizi kim dolduracak?
Bu gönülden sizi biz siler isek
Bu koca dünyayı kim kaldıracak?
Dünya dediğin şey az mı sanırsın?
Onu amel ile kim dolduracak?
Biz amelleri salih yapar isek
O salih ameli kim durduracak?
Kul Ahmed’im seni biz sever isek
Bunu gönüllerden kim sildirecek?
* * *
Ahmet Kuloğlu
Mehmet dili bunu diyen
Âsân olur O’na uyan
Ahmed’in kalemi yazan
Pişman olur inanmayan.
O’na uyan O’na koşa
Bak uyanlar hep pür neşe
Hemen olur kırkbir köşe
Herkes şaşar iş bu işe
Sor bir Ahmet efendi kim?
Bir de kendine sor ben kim?
Alırsın cevabı belkim
Mehmet Baba der ki sen kim?
Tartarmı O’nu sanırsın?
Çeyrek altın mı alırsın?
Şunu bi tartıver dersin
Kuyumcuya affedersin.
Sanırsın sen peygambersin
O’nu öyle yargılarsın
Kalem kırıp hem kesersin
Cehennemlik der geçersin.
Sorulmaz mı sana bir gün
Sanki yoktur kaşın gözün?
Başkasına ne bakarsın
Temiz tut sen kendi özün.
Rabıtayla bir kere sor
Mehmet Baba bu soru zor?
Ahmet Abi. Görürüz hor
Orada sen halini gör.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Gel arkadaş bizim ele
Zikredelim senin ile
Allah’ı yapıştır dile
Orada dönersin güle
Bak sen yanmış gül bülbüle
Bülbül yanık zaten güle
Bu yüzden hep konar güle
Aşkları düşmüştür dile
Biraz gayret et sen hele
Gel sen de kon ah şu güle
Daim şükret iş bu hale
Sende dönersin bülbüle
Kul Ahmed’im hergün gele
Bu mecliste bu güzele
Öter yanık suzan ile
İsmin anar hem cûş ile
Bilemedik birgün bile
Nasıl geçmiş onca sene
Doyamadık birgün bile
Doyamadık biz O güle
* * *
Ahmet Kuloğlu
Mis kokulu cennetinde
Gül dalına konarız yar yar.
Biz bu aşkın bahçesinde
Bülbül olur öteriz yar yar.
Aşkın ile divaneyiz
Pür nur olur parlarız yar yar.
Sabah akşam pervaneyiz
Etrafında döneriz yar yar.
Yaya gider iremlere
Biz onlara bakmayız yar yar.
Mehmet Baba bak bizlere
Burak vermiş uçarız yar yar.
Söyleme deseler herdem
Biz Hak için söyleriz yar yar.
Türlü eza etseler hem
Hep güler de geçeriz yar yar.
Kul Ahmed’im bir gün ola
Ömür biter gideriz yar yar.
Cenazemiz bir papazla
Kılınır da göçeriz yar yar.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Kim ne söylerse hemen inandık.
Bu yalanlara biz hemen kandık.
Anlayamadık anlayamadık
Ey can biz seni tanıyamadık.
Çok çekiştirir sonra gülerdik.
Arkandan atar sana söverdik
Sandık ki ey yar vuslata erdik
Ey can biz seni tanıyamadık.
Türlü engeller koyulmuş yola.
Hangi göz göre hangi göz bula.
Bazı zamanlar gelse de dile.
Ey can biz seni tanıyamadık.
Kul Ahmet derki dayanın canlar.
Şeytana söz yok inanan anlar.
Daha da varsa anlamayanlar.
Ezelden beri sizi tanırdık.
Geleceğe bak geçmişi bırak.
Demiş Geylânî ey hain çırak.
N’etsen nafile ınadı bırak.
Şimdi de bizi tanımamışsın.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Geldim otuz yaşına
Öldüm kara kaşına
Ne zaman kondu bilmem
Talih kuşu başına
Kırk yaşına gelince
Aldı beni düşünce
Aklım başıma geldi
Ak başıma düşünce
Elli dedimki karar
Hayatına ver ayar
Mevlam bir ömür vermiş
Bilmem ne kadar yaşar.
Merdiveni dayadım
Altmışıma ben vardım
Bu ne güzellik ya Rab
Bütün ömrü kurtardım.
Yetmiş tatlı bir bahar
Ona yetişen anlar
Askere gidecekmiş
Benim şirin torunlar.
İnsan seksen olunca
Yaş kemale erince
Hayat başka oluyor
Bak bu yaşa gelince.
Ahmet doksan görür mü?
Bu kadarda yürür mü?
Sorsalar bana şimdi
Hayırlı bir ömür mü?
* * *
Ahmet Kuloğlu
Der dururduk yarın ki gün.
Geldi çattı bugün o gün.
Hep sevinin dostlar bugün
Neşeyle geçsin her bir gün
Ulumuş hem kurdun erken
Yüce Hakk’ı seyrederken
Nöbet sana gelmiş derken
Seyrederken seyrederken
Geçmişi bir bırakalım
Önümüze biz bakalım
Af dileyip yalvaralım
Sabah akşam ey Allah’ım
Haddi aşan kaldı geri
Aşmayanlar hep ileri
Mehmet Baba dedi beri
İhvanlarım gelin beri
Neler oldu bak burada
Sevenler erdi murada
Sevmeyenler birada
Doluştular gayyalara
Kul Ahmed’im sen ne dersin?
Dileyelim herdem gelsin
Çeşmimizi hep o silsin.
Göz yaşımız hemen dinsin.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Geldi geçti ah bu ömrüm
Neşesini bulamadım.
Ne zamanki "Hak Hak" dedim
Ben bu ömrün tadın aldım.
Bir söylersin beş söylersin
Hakk’ı Hak’tan sen dilersin
Geçmişini hep silersin.
Gece gündüz "Hak" söylersin.
Hak arayan Hakk’ı bula
Gönlü neşe ile dola
Sen yeterki dile dola
Herkes sana olur köle.
Besmele her işin başı
Hak ise kulun telaşı
Varsa nefsiyle dalaşı
Kazanır her dem savaşı.
Kul Ahmed’im seni diler
Hemen göz yaşını siler
Bunu bilir bunu söyler
O söyler de kimler dinler.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Aşk bu içi-dışı turuncu.
İlla turuncu illa turuncu.
Aşk bu içi-dışı turuncu.
Mavi,kırmızı,siyah,beyaz
Tanımaz.
O uçsuz bucaksız
Dursuz duraksız
Kuşların özgürce uçtuğu
Gökyüzünün o envai renklerini
Tanımaz.
İlla turuncu illa turuncu.
Aşk bu içi-dışı turuncu.
Kızıla çalan gurup vatki varya hani
O meşhur Akdeniz Aksamları’nı.
Tanımaz.
Ne Akdenizin insanı ısıtıveren lacivertini,
Ne Karadenizin yaslandığı ormanlarını,
Binbir türlü tonlardaki yeşilini.
Tanımaz.
İlla turuncu illa turuncu.
Aşk bu içi-dışı turuncu.
Ah kanarya ah!
Kimbilir ötüşünde hangi aşk nağmeleri gizli,
Kimbilir aşkın hangi feryat figânları sızlı.
Bilinmez.
Ama senin rengin bile
Senin rengin bile toz görünür gözümde.
İlla turuncu illa turuncu.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Bülbül öter güller açar bağında
Bilir misin yel sert eser dağında?
Melek gezer endam eder yanında
Bak insanın hem solunda sağında.
Mehmet Baba’nın bahçesi burası
Dünya ile yüce arşın arası.
İhvanların köşkleri bak şurası
Silinir hem burda yüzün karası.
Bu bahçede Mustafa’nın gülü var.
Her dem akar,aşkın feyzin seli var.
Emrine amade nice veli var.
O’na aşık yüzbinlerce deli var.
Niyetliysen Hakk’a kulluk etmeye
Doya doya aşk şarabın içmeye
İdris Nebi gibi hülle biçmeye.
Gel kardeşim gel sende gir bahçeye.
İhvanlar hep nail olur murada
Gül bahçesi onun için burada.
Hak teala hemen verir sanada
Hep istekler gerçekleşir burada.
Bu bahhçenin gülü solmaz bunu bil
Gam,keder,tasa,üzüntü onu sil
Mehmet Baba hatırına her dem gül
Güller gülsün gafil ölsün sen de bil.
Ahmet Kuloğlu
İlla turuncu illa turuncu.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Hem hal olup O’nla olmak
Gönle girip gönle dolmak
Ağlayuben senle gülmek
Yüce Hakk’a ermek demek
Hakk’a eren bunu bilir
Hep kendini O’na verir
Bu sözlerim O’ndan gelir
O’na eren O’ndan bilir
Değil midir Hak’tan gelir
Başa gelen hayır ve şer
Sıralanmış üçer beşer
Sen sanırsın işler beşer
Ne olurdu sabreylesen
Kazanırdın elbette sen
Yanlışından döndün erken
Yine buna şükreyle sen
Hem seversin sevilirsin
El üstünde tutulursun
Ahmet ne kısmetli kulsun
Senin neşen daim olsun
* * *
Ahmet Kuloğlu
Ben seni severim candan ileri
Her dem sana yandım candan içeri
Gözlerine bakıp daldım içeri
Anında bağlanıp kaldım içeri
Senin aşkın bize can verir canan
Canana can feda olsun ey canan
Seni gördüm orda Hak ile yanan
Anında bağlanıp kaldım ey canan
Ne yazarsın Ahmet bütün bunları
Giderir elbet bin türlü bunları (Bun:sıkıntı)
Sana bakınca hep gördüm bunları
Anında bağlanıp attım onları
* * *
Ahmet Kuloğlu
Benim şeyhim Mehmet Baba
Daim olsun bana aba.
Hem Muhammed hem Mustafa
Benim şeyhim Mehmet Baba
Kadirî’nin yüce eri
O; Peygamberin ciğeri
Dahi O’nun göz bebeği
Benim şeyhim Mehmet Baba
Senin peşinden koşalım
Aşkın ile hep coşalım
Akl-ı fikrimiz şaşalım
Benim şeyhim Mehmet Baba
Aziz kullarına hürmet
N’olur bize daha rahmet
Hem rahmet et hem hidayet
Benim şeyhim Mehmet Baba
İster zengin ister muhtaç
Bütün canlar sana muhtaç
Her ümmete sensin ilaç
Benim şeyhim Mehmet Baba
Gönül seni hatırlasın
Her işinde daim ansın
Senin aşkınla hep yansın
Benim şeyhim Mehmet Baba.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Geylânî pirlerin piri
Yüce Hakk’ın yüce eri
Bu değere bu değeri
Verenlere selâm olsun.
Selâm olsun selâm olsun
Geylânî’ye selâm olsun.
Geylânî’nin köyündeniz
Aşk muhabbet; derya deniz
Görülmemiş böyle feyiz
Verenlere selâm olsun.
Selâm olsun selâm olsun.
Verenlere selâm olsun.
Geylânî’nin şu neşesi
Hem aşkı var hem işvesi
Yücelerden gelir sesi
Duyanlara selâm olsun.
Selâm olsun selâm olsun.
Duyanlara selâm olsun.
Geylânî canların canı
O’na hep verelim canı
O gönüller sultanı
Yüce Sultan selâm olsun.
Selâm olsun selâm olsun.
Yüce Sultan selâm olsun.
Geylanî’nin erleriyiz.
Hazret Malik’ten beriyiz
Ancak hizmetten geriyiz
Edenlere selâm olsun
Selâm olsun selâm olsun.
Edenlere selâm olsun.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Gül bahçesine girelim
Anda murada erelim
Daim hizmetin görelim
Canım benim Mehmet Baba.
Gönüllerin sultanı sen
Tüm dertlerin dermanı sen
Yüce Hakk’ın yaranı sen
Ruhum benim Mehmet Baba.
Göz açıp gönül verdiğim
Ezelden beri sevdiğim
Canıma canan bildiğim
Canım benim Mehmet Baba
Candan içre habibim sen
Hastayım ; ki tabibim sen
Ümmetliğe talibim sen
Canım benim Mehmet Baba.
Günahlara batsam bile
Yücelerden affım dile
Dua,yardım,himmet eyle
Canım benim Mehmet Baba
Daim artsın eksilmesin
Gönlümdeki senin sevgin
Üstümüzde hep himmetin
Canım benim Mehmet Baba
Cümle alem dilindesin
İhvanların gönlündesin
onsekizbin alemdesin
Canım benim mehmet Baba
Cümle alem sana hayran
Sevenlere oldu seyran
Gece gündüz eder figân
Ruhum sana Mehmet Baba
* * *
Ahmet Kuloğlu
Mehmet Baba senin parlak izinde.
Nur parlar daima o şen yüzünde
Asla vazgeçmeyiz bundan Geylânî
Ne yolundan ne de senden Geylânî.
İster inanmazlar ister inanır.
Sana inananlar daim şen kalır.
Geylânî Geylânî handan Geylânî.
Biz seni severiz candan Geylânî.
Bu daha görünen yüzündür senin.
Nice bilinmeyen var güzelliğin
Hemen geçeriz biz bizden Geylânî
Hep senin uğruna candan Geylânî.
Geylanî’den bize behiye çoktur
İhvanlarına kör cehennem yoktur
Ne ararsın işte merdan Geylânî.
En mertlerden daha merdan Geylânî.
Ah bu gönlüm okur bunları neden ?
Herkes konuşmasın bilip bilmeden.
Düşmüşler peşine neden Geylânî?
Bütün envar sende ondan Geylânî
Handan=Çok güzel kadın.Sevgili.
Behiye=Hediye.
Merdan=Yiğit.Mert.
Envar=Nur.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Bu âlemden kimler geldi
Kimler geçti bilir misin?
Sencileyin nice deli
Geldi geçti bilir misin?
Bu aşka düştün düşeli
Aklı fikrini şaşalı
Sana kıyılı köşeli
Deli derler bilir misin?
Nazlı yari bir görende
O’nun sesini duyanda
"Gözümün nuru"diyende
Erim erim erir misin?
Söyle gülüm benim için
Cümle vardan geçer misin?
Deseler öl,O’nun için
Hemen serden geçer misin?
Ahmet Kul’un seni sever
Cümle varını terkeder
Deseler öl,serden geçer
Senin için bilir misin?
* * *
Ahmet Kuloğlu
KAHRAMAN ORDUMUZA
Peygamber ocağı derler adına
Kahraman derler hep kahraman sana
Niceleri var bak diz çöktü sana
Allah’ın izniyle sen hep yenersin.
Sen yiğit,sen yüce,sen muzaffersin
Eşin-benzerin yok cihanda teksin
Düşmanın ne gücü varsa göndersin
Allah’ın izniyle sen hep yenersin.
Hava,kara,denizde hep ne varsa
Cümle küffar bir araya toplansa
Bütün gücüyle top yekûn saldırsa
Allah’ın izniyle sen hep yenersin.
Düşman üç-beş çeşit değil sürüyle
Olsada vız gelir ezer gürzüyle
Peygamber bahseder senden övgüyle(S.A.V.)
Allah’ın izniyle sen hep yenersin.
Fırat’ta sen "Kalkan" oldun korudun
"Zeytindalı" ile huzur getirdin
Münbiç’de de düşmanı yok edersin
Allah’ın izniyle sen hep yenersin.
Düşmanlar daima senden kaçarlar
Karşına çıkmaya hepten korkarlar
Ne kalleşlik varsa onlar yaparlar
Allah’ın izniyle sen hep yenersin
Kuloğlu Ahmed’im yaz sen bunları
Daha düşmanın bu iyi günleri
Hezimet onların kadim sonları
Allah’ın izniyle sen hep yenersin.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Biz bu köyün bahçesinde
Her milletin lehçesinde
Mehmet Baba bahçesinde
Ümmet için öteriz yar
Yetişmez ki her bir kelâm
Bilmem hangisini diyem
Derdim çok diyene selâm
Her derdine yeteriz yar.
Derdim çok diyene selâm
HIZIR GİBİ yeteriz yar
Yok mu diyen bana yardım?
Çağıranda benim adım.
Hemen yetişir imdadım
Anda orda biteriz yar.
Çağırdın da gelmedik mi?
Sana yardım etmedik mi?
Her bir işin görmedik mi?
Çağıranda geliriz yar
İş bu derdin bitmez ise
O zaman sen CAN’dan iste
Bu seferde candan iste
Yine de biz yeteriz yar.
Hamdulillah derdim bitti
Gönlümdeki hüzün gitti.
Bize her dem yardım etti
O’na selâm ederiz yar.
Mehmet Baba uçtu gitti
Emaneti bize düştü
Tamamladık şükür rüştü
Ellerinden öperiz yar
Mehmet Baba der bunları
Kul Ahmed’im yaz şunları
Sevinsin diye kulları
Daim yardım ederiz yar.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Gönlümüzde sevdası var
Daim içimizi yakar
Burnumuzda her dem tüter
Mehmet Baba ey nazlı yar.
Seni seven her kim varsa
Günahları onu sarsa
Başı değer belki arşa
Genişler hem kabri darsa.
Seni sevmek yüce sultan
Bize kısmet oldu Hak’tan
Seni seven her bir insan
Her dem mutlu olur inan.
Gelen sever giden sever
Olurlar hemen derbeder
Ne hüzün kalır ne keder
Bunları hepten terkeder.
Ahmet kulun seni sever
Seni seveni de sever
Seni sevmek her şey değer
Bize herşey sensin meğer.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Allah vardır ve birdir hem de Subhan
Ezelden ebede Rahim ve Rahman
"Zikirle mutmain olur" der Kur’an
Beni zikredin der yüce yaradan
"Ashabım n’aparsınız?" der peygamber (S.A.V)
"Ey Resul (S.A.V.) illallah deriz beraber"
Onlar demiş biz de deriz beraber
Öyle bir deriz ki derler derbeder
Doladık tevhidi biz dilimize
Her dem şiar ettik yar kendimize
Biz tevhide aşık tevhid de bize
Bu canlar çıkarlar tevhidle düze
Ne zaman nerede söylersen söyle
Oturup etrafa bakarken söyle
Sırtüstü uzanıp yatarken söyle
Sen nasıl istersen illâ ki söyle.
Kul Ahmed’im güzel söylersin amma
Sen de söyle durma zikret daima
Hem sabaha ersen hem de akşama
Kış,bahar,yaz,güzde zikret daima
* * *
Ahmet Kuloğlu
Ali ile Ömer benim kardeşim
Harun ila Yahya benim sırdaşım
Bağlum’dadır bak benim mezartaşım
Mehmet Baba cennette arkadaşım.
Varmı bunun üstüne laf söyleyen?
Bu bir yalan böyle bir şey yok diyen!
Bu bir imza.Görsün işte görmeyen
Hem kalmasın artık bilen bilmeyen.
Sözler benim kalem benim kime ne?
Yazan eller Ahmed’inse size ne?
Varın yazın siz de bunun üstüne
Mürekkebi Mehmet Baba verirse.
Kul Ahmet demezler mi ya namıma?
Ezelden yazılmış benim alnıma
Yaraşmaz ki eza vermek şanıma
Ancak ölür kasdedenler canıma.
Müridin bir isteği olsa Can’dan
Hemen olur vakit geçmez aradan
Hazinesin sana açmış yaradan
Kim ne söyler kim ne anlar buradan.
Bunların hepsi hak ve hakikattir
Anlayana bilene meziyettir
İnanmayana ise eziyettir
Onun sonu herkese bir ibrettir.
Ben söylerim Kul Ahmet alır yazar
İhvanlar bunda şaşılacak ne var?
Ben demeden dedi demen ey canlar
Diyenlere sorun bilirler onlar.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Kadere bak koydu beni
Has bahçenin bağına
Ayak idik baş ettiler
Gül bağında bağında
Yana yana köz olalım
Köz olup can bulalım
Yüce dosta dost olalım
Gül bağında bağında
Bülbül öter güller açar
Tüm melekler nur saçar
Tüm şeytanlar kaldı naçar
Gül bağında bağında.
Fırtınalar kırar geçer
Boranda yel sert eser
Bi bakmışsın güneş açar
Gül bağında bağında
Bu bağ kimin deme sakın
Mehmet Baba var bakın
Edebsizlik etme sakın
Gül bağında bağında
Bu bağın bir sahibi var
Sahibi o nazlı yar
Ötmen için izin sorar
Gül bağında bağında
Her daim Allah diyelim
Kendimizden geçelim
Gelin canlar biz ötelim
Gül bağında bağında
Mehmet baba başlarında
Çavuşları yanında
Kadın erkek etrafında
Gül bağında bağında
Tamamlandı seyrü sulük
İhvanlar bölük bölük
Kadın,erkek,çoluk,çocuk
Gül bağında bağında
Kul Ahmed’im neler söyler
Dili der hem gönlü der
Seni bilir seni söyler
Gül bağında bağında
* * *
Ahmet Kuloğlu
Hû aşkını bilmek gerek
Hû aşkına ermek gerek
Hû aşkına ermek için
Bin kere bin ölmek gerek.
Hû diyelim Hû olalım
Hû’nun tadına varalım
Hû tadına varmak için
İş bu candan geçmek gerek.
Hû demişler İsm-i Azam
Duaları Hu’yla de sen
Hû demişler İsm-i Azam
Duaları Hu’yla seslen
Onlar kabul olur hemen
Her bir zaman demek gerek.
Hû diyenin ömrü uzar
Mezarında güller açar
Etrafa mis amber saçar
O kokuyu almak gerek.
Ah bu gönlüm sen de söyle
Sabah-akşam her dem böyle
Kul Ahmed’im sen de söyle
Sabah-akşam her dem böyle
Hù ismini aşkla şevkle
Daim zikir etmek gerek.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Gel beraber gidelim
Şu bizim köyümüze
Orda neler var imiş
Göstereyim ben size
Daim aşk,feyz,nur akar
Bizim bir çeşmemiz var
O çeşmenin başında
Hasan’la Hüseyin(R.A.) var
İçinde kevser akar
Billur ırmakları var
Bizim köyün orada
Yakut köşkleri parlar.
Her bir dalında inci
Dizilidir hep inci
Bahçesinde ihvanlar
Birincidir birinci
Gel sende gel kardeşim
Bu bahçeye girelim
Bu bahçede beraber
Hep murada erelim.
İşte bizim köyümüz
Cennetteki evimiz
Bizi seven ey dostlar
Sizleri de bekleriz
Bu bahçeye bahçevan
Alır mı bizi heman
Bizi de alsın dostlar
İsteriz bahçevandan
Kul Ahmed’i dinleyin
Bahçeye siz de girin
Ne emeliniz varsa
Hemen onlara erin.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Hazreti Osman’dan (R.A) gelir sülâlen
Bak bunu bilir onsekizbin âlem
Asılsız şey nasıl yazar bu kalem
Sonuca katlanır ibreti âlem
Kıyamete kadar batmaz güneşin
Dünyada yoktur ne dengin ne eşin
Bindörtyüzotuzyedi uçup gidişin
Lakin gönlümüzde o şen gülüşün
Ziyarete geldiniz burya madem
Okuyun ruhuna salat-ı selâm
Dua edin ümmete üç-beş kelâm
Dahi kendinize dua vesselâm.
Kardeşim gözyaşı boşa dökülmez
Gelene acınır boynu bükülmez
Olmaz ki bu diye geri dönülmez
Burada dualar geri çevrilmez
* * *
Ahmet Kuloğlu
Ah bu yerlerden yar biz gider isek
Bizim yerimizi kim dolduracak?
Bu gönülden sizi biz siler isek
Bu koca dünyayı kim kaldıracak?
Dünya dediğin şey az mı sanırsın?
Onu amel ile kim dolduracak?
Biz amelleri salih yapar isek
O salih ameli kim durduracak?
Kul Ahmed’im seni biz sever isek
Bunu gönüllerden kim sildirecek?
* * *
Ahmet Kuloğlu
Mehmet dili bunu diyen
Âsân olur O’na uyan
Ahmed’in kalemi yazan
Pişman olur inanmayan.
O’na uyan O’na koşa
Bak uyanlar hep pür neşe
Hemen olur kırkbir köşe
Herkes şaşar iş bu işe
Sor bir Ahmet efendi kim?
Bir de kendine sor ben kim?
Alırsın cevabı belkim
Mehmet Baba der ki sen kim?
Tartarmı O’nu sanırsın?
Çeyrek altın mı alırsın?
Şunu bi tartıver dersin
Kuyumcuya affedersin.
Sanırsın sen peygambersin
O’nu öyle yargılarsın
Kalem kırıp hem kesersin
Cehennemlik der geçersin.
Sorulmaz mı sana bir gün
Sanki yoktur kaşın gözün?
Başkasına ne bakarsın
Temiz tut sen kendi özün.
Rabıtayla bir kere sor
Mehmet Baba bu soru zor?
Ahmet Abi. Görürüz hor
Orada sen halini gör.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Gel arkadaş bizim ele
Zikredelim senin ile
Allah’ı yapıştır dile
Orada dönersin güle
Bak sen yanmış gül bülbüle
Bülbül yanık zaten güle
Bu yüzden hep konar güle
Aşkları düşmüştür dile
Biraz gayret et sen hele
Gel sen de kon ah şu güle
Daim şükret iş bu hale
Sende dönersin bülbüle
Kul Ahmed’im hergün gele
Bu mecliste bu güzele
Öter yanık suzan ile
İsmin anar hem cûş ile
Bilemedik birgün bile
Nasıl geçmiş onca sene
Doyamadık birgün bile
Doyamadık biz O güle
* * *
Ahmet Kuloğlu
Mis kokulu cennetinde
Gül dalına konarız yar yar.
Biz bu aşkın bahçesinde
Bülbül olur öteriz yar yar.
Aşkın ile divaneyiz
Pür nur olur parlarız yar yar.
Sabah akşam pervaneyiz
Etrafında döneriz yar yar.
Yaya gider iremlere
Biz onlara bakmayız yar yar.
Mehmet Baba bak bizlere
Burak vermiş uçarız yar yar.
Söyleme deseler herdem
Biz Hak için söyleriz yar yar.
Türlü eza etseler hem
Hep güler de geçeriz yar yar.
Kul Ahmed’im bir gün ola
Ömür biter gideriz yar yar.
Cenazemiz bir papazla
Kılınır da göçeriz yar yar.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Kim ne söylerse hemen inandık.
Bu yalanlara biz hemen kandık.
Anlayamadık anlayamadık
Ey can biz seni tanıyamadık.
Çok çekiştirir sonra gülerdik.
Arkandan atar sana söverdik
Sandık ki ey yar vuslata erdik
Ey can biz seni tanıyamadık.
Türlü engeller koyulmuş yola.
Hangi göz göre hangi göz bula.
Bazı zamanlar gelse de dile.
Ey can biz seni tanıyamadık.
Kul Ahmet derki dayanın canlar.
Şeytana söz yok inanan anlar.
Daha da varsa anlamayanlar.
Ezelden beri sizi tanırdık.
Geleceğe bak geçmişi bırak.
Demiş Geylânî ey hain çırak.
N’etsen nafile ınadı bırak.
Şimdi de bizi tanımamışsın.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Geldim otuz yaşına
Öldüm kara kaşına
Ne zaman kondu bilmem
Talih kuşu başına
Kırk yaşına gelince
Aldı beni düşünce
Aklım başıma geldi
Ak başıma düşünce
Elli dedimki karar
Hayatına ver ayar
Mevlam bir ömür vermiş
Bilmem ne kadar yaşar.
Merdiveni dayadım
Altmışıma ben vardım
Bu ne güzellik ya Rab
Bütün ömrü kurtardım.
Yetmiş tatlı bir bahar
Ona yetişen anlar
Askere gidecekmiş
Benim şirin torunlar.
İnsan seksen olunca
Yaş kemale erince
Hayat başka oluyor
Bak bu yaşa gelince.
Ahmet doksan görür mü?
Bu kadarda yürür mü?
Sorsalar bana şimdi
Hayırlı bir ömür mü?
* * *
Ahmet Kuloğlu
Der dururduk yarın ki gün.
Geldi çattı bugün o gün.
Hep sevinin dostlar bugün
Neşeyle geçsin her bir gün
Ulumuş hem kurdun erken
Yüce Hakk’ı seyrederken
Nöbet sana gelmiş derken
Seyrederken seyrederken
Geçmişi bir bırakalım
Önümüze biz bakalım
Af dileyip yalvaralım
Sabah akşam ey Allah’ım
Haddi aşan kaldı geri
Aşmayanlar hep ileri
Mehmet Baba dedi beri
İhvanlarım gelin beri
Neler oldu bak burada
Sevenler erdi murada
Sevmeyenler birada
Doluştular gayyalara
Kul Ahmed’im sen ne dersin?
Dileyelim herdem gelsin
Çeşmimizi hep o silsin.
Göz yaşımız hemen dinsin.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Geldi geçti ah bu ömrüm
Neşesini bulamadım.
Ne zamanki "Hak Hak" dedim
Ben bu ömrün tadın aldım.
Bir söylersin beş söylersin
Hakk’ı Hak’tan sen dilersin
Geçmişini hep silersin.
Gece gündüz "Hak" söylersin.
Hak arayan Hakk’ı bula
Gönlü neşe ile dola
Sen yeterki dile dola
Herkes sana olur köle.
Besmele her işin başı
Hak ise kulun telaşı
Varsa nefsiyle dalaşı
Kazanır her dem savaşı.
Kul Ahmed’im seni diler
Hemen göz yaşını siler
Bunu bilir bunu söyler
O söyler de kimler dinler.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Aşk bu içi-dışı turuncu.
İlla turuncu illa turuncu.
Aşk bu içi-dışı turuncu.
Mavi,kırmızı,siyah,beyaz
Tanımaz.
O uçsuz bucaksız
Dursuz duraksız
Kuşların özgürce uçtuğu
Gökyüzünün o envai renklerini
Tanımaz.
İlla turuncu illa turuncu.
Aşk bu içi-dışı turuncu.
Kızıla çalan gurup vatki varya hani
O meşhur Akdeniz Aksamları’nı.
Tanımaz.
Ne Akdenizin insanı ısıtıveren lacivertini,
Ne Karadenizin yaslandığı ormanlarını,
Binbir türlü tonlardaki yeşilini.
Tanımaz.
İlla turuncu illa turuncu.
Aşk bu içi-dışı turuncu.
Ah kanarya ah!
Kimbilir ötüşünde hangi aşk nağmeleri gizli,
Kimbilir aşkın hangi feryat figânları sızlı.
Bilinmez.
Ama senin rengin bile
Senin rengin bile toz görünür gözümde.
İlla turuncu illa turuncu.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Bülbül öter güller açar bağında
Bilir misin yel sert eser dağında?
Melek gezer endam eder yanında
Bak insanın hem solunda sağında.
Mehmet Baba’nın bahçesi burası
Dünya ile yüce arşın arası.
İhvanların köşkleri bak şurası
Silinir hem burda yüzün karası.
Bu bahçede Mustafa’nın gülü var.
Her dem akar,aşkın feyzin seli var.
Emrine amade nice veli var.
O’na aşık yüzbinlerce deli var.
Niyetliysen Hakk’a kulluk etmeye
Doya doya aşk şarabın içmeye
İdris Nebi gibi hülle biçmeye.
Gel kardeşim gel sende gir bahçeye.
İhvanlar hep nail olur murada
Gül bahçesi onun için burada.
Hak teala hemen verir sanada
Hep istekler gerçekleşir burada.
Bu bahhçenin gülü solmaz bunu bil
Gam,keder,tasa,üzüntü onu sil
Mehmet Baba hatırına her dem gül
Güller gülsün gafil ölsün sen de bil.
Ahmet Kuloğlu
İlla turuncu illa turuncu.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Hem hal olup O’nla olmak
Gönle girip gönle dolmak
Ağlayuben senle gülmek
Yüce Hakk’a ermek demek
Hakk’a eren bunu bilir
Hep kendini O’na verir
Bu sözlerim O’ndan gelir
O’na eren O’ndan bilir
Değil midir Hak’tan gelir
Başa gelen hayır ve şer
Sıralanmış üçer beşer
Sen sanırsın işler beşer
Ne olurdu sabreylesen
Kazanırdın elbette sen
Yanlışından döndün erken
Yine buna şükreyle sen
Hem seversin sevilirsin
El üstünde tutulursun
Ahmet ne kısmetli kulsun
Senin neşen daim olsun
* * *
Ahmet Kuloğlu
Ben seni severim candan ileri
Her dem sana yandım candan içeri
Gözlerine bakıp daldım içeri
Anında bağlanıp kaldım içeri
Senin aşkın bize can verir canan
Canana can feda olsun ey canan
Seni gördüm orda Hak ile yanan
Anında bağlanıp kaldım ey canan
Ne yazarsın Ahmet bütün bunları
Giderir elbet bin türlü bunları (Bun:sıkıntı)
Sana bakınca hep gördüm bunları
Anında bağlanıp attım onları
* * *
Ahmet Kuloğlu
Benim şeyhim Mehmet Baba
Daim olsun bana aba.
Hem Muhammed hem Mustafa
Benim şeyhim Mehmet Baba
Kadirî’nin yüce eri
O; Peygamberin ciğeri
Dahi O’nun göz bebeği
Benim şeyhim Mehmet Baba
Senin peşinden koşalım
Aşkın ile hep coşalım
Akl-ı fikrimiz şaşalım
Benim şeyhim Mehmet Baba
Aziz kullarına hürmet
N’olur bize daha rahmet
Hem rahmet et hem hidayet
Benim şeyhim Mehmet Baba
İster zengin ister muhtaç
Bütün canlar sana muhtaç
Her ümmete sensin ilaç
Benim şeyhim Mehmet Baba
Gönül seni hatırlasın
Her işinde daim ansın
Senin aşkınla hep yansın
Benim şeyhim Mehmet Baba.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Geylânî pirlerin piri
Yüce Hakk’ın yüce eri
Bu değere bu değeri
Verenlere selâm olsun.
Selâm olsun selâm olsun
Geylânî’ye selâm olsun.
Geylânî’nin köyündeniz
Aşk muhabbet; derya deniz
Görülmemiş böyle feyiz
Verenlere selâm olsun.
Selâm olsun selâm olsun.
Verenlere selâm olsun.
Geylânî’nin şu neşesi
Hem aşkı var hem işvesi
Yücelerden gelir sesi
Duyanlara selâm olsun.
Selâm olsun selâm olsun.
Duyanlara selâm olsun.
Geylânî canların canı
O’na hep verelim canı
O gönüller sultanı
Yüce Sultan selâm olsun.
Selâm olsun selâm olsun.
Yüce Sultan selâm olsun.
Geylanî’nin erleriyiz.
Hazret Malik’ten beriyiz
Ancak hizmetten geriyiz
Edenlere selâm olsun
Selâm olsun selâm olsun.
Edenlere selâm olsun.
* * *
Ahmet Kuloğlu
Gül bahçesine girelim
Anda murada erelim
Daim hizmetin görelim
Canım benim Mehmet Baba.
Gönüllerin sultanı sen
Tüm dertlerin dermanı sen
Yüce Hakk’ın yaranı sen
Ruhum benim Mehmet Baba.
Göz açıp gönül verdiğim
Ezelden beri sevdiğim
Canıma canan bildiğim
Canım benim Mehmet Baba
Candan içre habibim sen
Hastayım ; ki tabibim sen
Ümmetliğe talibim sen
Canım benim Mehmet Baba.
Günahlara batsam bile
Yücelerden affım dile
Dua,yardım,himmet eyle
Canım benim Mehmet Baba
Daim artsın eksilmesin
Gönlümdeki senin sevgin
Üstümüzde hep himmetin
Canım benim Mehmet Baba
Cümle alem dilindesin
İhvanların gönlündesin
onsekizbin alemdesin
Canım benim mehmet Baba
Cümle alem sana hayran
Sevenlere oldu seyran
Gece gündüz eder figân
Ruhum sana Mehmet Baba
* * *
Ahmet Kuloğlu