Dünya’ya mağrur kişi
Tövbeye gel tövbeye
Uçmadan ömrün kuşu
Tövbeye gel tövbeye
Ey halk içinde ulu
Olmuş nefsinin kulu
İşit hey yaman havli
Tövbeye gel tövbeye
Sakalına baka bak
Kara iken oldu ak
Dünya sana kurdu fak
Tövbeye gel tövbeye
Ulu kıyamet kopa
Düz ola dere tepe
Niceler yoldan sapa
Tövbeye gel tövbeye
Kaça gide can kuşu
Kuru kala ten dahi
Yunus Emre sen dahi
Tövbeye gel tövbeye
* * *
Ey hevasına tapan,
Tövbeye gel tövbeye
Hak’ka tap Hak’tan utan,
Tövbeye gel tövbeye
Nice nefse uyasın,
Nice dünya kovasın
Vakt ola usanasın,
Tövbeye gel tövbeye
Nice beslersin teni,
Yılan çiyan yer anı
Ko teni besle canı,
Tövbeye gel tövbeye
Sen teni sandın seni,
Bilmedin senden teni
Odlara yaktın canı,
Tövbeye gel tövbeye
Sen dünya-perest oldun,
Nefsin ile dost oldun
Sanma dirisin öldün,
Tövbeye gel tövbeye
Gör bu müekkilleri,
Yazarlar hayr-u şerri
Günahdan olgıl beri,
Tövbeye gel tövbeye
Ey miskin âdemoğlu,
Usan tutma âlemi
Esmeden ölüm yeli,
Tövbeye gel tövbeye
Ölüm gelecek naçar,
Dilin tanını şaşar
Erken işini başar,
Tövbeye gel tövbeye
Göçer bu dünya kalmaz,
Ömür payidar olmaz
Son pişmaz assı kılmaz,
Tövbeye gel tövbeye
Tövbe suyuyla arın,
Dimegil bugün yarın
Göresin Hak didarın,
Tövbeye gel tövbeye
Eşrefoğlu Rumi sen,
Tövbe kıl erken uyan
Olma yolunda yalan,
Tövbeye gel tövbeye
* * *
Seherde açılan güller hürmetine
Zikrinle dönen diller hürmetine
Rükuya bükülen beller hürmetine
Hacalet narına yakma ya Rabbi!
Yolunda kaim kullara bağışla
Rızana giden yollara bağışla
Arşına açılan ellere bağışla
Cahimin içine sokma ya Rabbi!
Secdeye kapanan başlar hürmetine
Aşkınla sızlayan döşler hürmetine
Gecelerde dökülen yaşlar hürmetine
Gazabınla bize bakma ya Rabbi!
Uhud’da yarılan yüze bağışla
Mirac’da gören göze bağışla
O anda geçen söze bağışla
Sırat’tan aşağı dökme ya Rabbi!
Cemi peygamberlerin canı hürmetine
Ciharı yar-ı Güzin’in dini hürmetine
Uhud şehitlerinin kanı hürmetine
Suçlarımızı başa kakma ya Rabbi!
Muhammed Mustafa’nın (s.a.v.) özüne bağışla
Fatımatüz Zehra adlı kızına bağışla
Yetim yetemanın yüzüne bağışla
Huzurunda boynumuzu bükme ya Rabbi!
Kuranı kerimde geçen kelam hürmetine
Mekke Medine’deki âlem hürmetine
Arş kürs levhü kalem hürmetine
Sualde fazla sıkma ya Rabbi!
İsmi isminle bir yazılana bağışla
Din uğrunda kan döken gazilere bağışla
Kerbelada can veren kuzulara bağışla
Dinsizlerle nara sokma ya Rabbi!
* * *
Ey rahmeti bol pâdişâh
Cürmüm ile geldim sana
Ben eyledim hadsiz günah
Cürmüm ile geldim sana
Hadden tecâvüz eyledim
Deryâ-yı zenbi boyladım
Ma’lûm sana ben neyledim
Cürmüm ile geldim sana
Senden utanmadım hemân
Ettim hatâ gizli a’yân
Vurma yüzüme el-amân
Cürmüm ile geldim sana
Aslım çün bir katre meni
Halk eyledin andan beni
Aslım deni, fer’im deni
Cürmüm ile geldim sana
Gerçi kesen fıskü fücur
Aybü zelel çok her kusur
Lakin senin adın Gafur
Cürmüm ile geldim sana
Zenbim ile doldu cihan
Sana ayan zahir nihan
Ey lütfu bihat müsteban
Cürmüm ile geldim sana
Adın senin Gaffâr iken
Ayb örtücü Settâr iken
Kime gidem sen var iken
Cürmüm ile geldim sana
Hiç sana kulluk etmedim
Rah-ı rızana gitmedim
Hem buyruğunu tutmadım,
Cürmüm ile geldim sana
Bin kere bin ey Padişah
Etsem dahi böyle günah
La taknatu bana Penah
Cürmüm ile geldim sana
İsyanda Kuddûsî şedîd
Kullukta bir battal pelîd
Der kesmezem senden ümîd
Cürmüm ile geldim sana
* * *